ihtiras


Results for "ihtiras"

Ottoman - Turkish Dictionary

İHTİRASÎ

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Korunma, muhafaza olunma, kendini gözetme.
Islamic Glossary

İHTİRÂS

(Islamic Glossary) :
Şiddetli arzu, aşırı heves, istek, gözün ve gönlün doymaması. (Bkz. Hırs)Âdemoğlu yaşlanır. Fakat onda iki haslet gençleşir: Mala ve ömre (yaşamaya) ihtirâs.(Hadîs-i şerîf-Sünen-i İbn-i Mâce)Bu zamanda kendisinde şu beş sıfat bulunmayan kimsede mal toplanmaz. Tûl-i emel (sonugelmeyen istek), ihtirâs, şiddetli cimrilik, korku azlığı, âhireti unutmak. (Süfyân-ı Sevrî)Para, mal ve mülk, kişinin zâhid olmasına (dünyâya düşkün olmamasına) mâni değildir.Dünyâlığı bulunmayan da zâhid sayılmaz. Dünyânın faydasız şeylerine ihtirâsı olup olmadığıaraştırılıp, ona göre hüküm verilir. Bir kimsenin elinde dünyâlığı vardır. Fakat zâhiddir. Birkimsenin de dünyâlığı yoktur. Lâkin zâhid değildir. Mal, insanın silâhı gibidir. İnsan canını,sıhhatini, dînini ve şerefini mal ile korur. (Süfyân-ı Sevrî)Âhirete îmânı olanın, dünyâya ihtirâsı olmaz. Âhirette cezâ göreceğini kesin olarak bilenkimse, dünyâyı âhirete tercîh etmez. (İmâm-ı Mâverdî)
Turkish - English dictionary

ihtiras

(Turkish - English dictionary) :
1. powerful desire, craving, lust, burning ambition, avidity. 2. passion, enthusiasm: Senin bu yelkencilik ihtirasına hayret ediyorum. I´m amazed at this passion you have for sailing.
Turkish - English dictionary

ihtiraslı

(Turkish - English dictionary) :
filled with desire, (someone) who is burning with ambition, avid.