irfan


Results for "irfan"

Ottoman - Turkish Dictionary

İRFAN

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Bilmek, anlayış, tecrübe ve zekâdan ileri gelen zihnî kemal. * İkrar. * Mücazat. * Fık: Esrar-ı İlâhiyeye, iman ve Kur'an hakikatlarına vukufiyet. (İlim ile irfan ve ma'rifet arasında fark vardır: İlim, vech-i küllî ile, yani her vechesiyle bilmektir. İrfan ve marifet ise; vech-i cüz'î ile bilmektir. Bu cihetle Cenab-ı Hakk'a irfan ve marifet isnad olunmaz. Fıtrî istidat eseri olarak inceleyerek tefekkür edip bilmektir. Buna "İlm-i Ledün" ve İlm-i Rabbanî" de denir.) (Bak: Ârif)
Islamic Glossary

İRFÂN

(Islamic Glossary) :
Bilme, anlama. Mârifet. Kalble bilip tanıma. Allahü teâlânın ihsânı olan mânevî, vehbî ilim.Buna ma'rifet de denir.Çalışarak elde edilen ilimler ile anlaşılan, bilinen şeylerden başka bilgiler de vardır, bunlarirfân ile anlaşılır. Âlimlerin sâhib oldukları ilme mukâbil (karşılık) ârif denen Allahü teâlânınsevdiği kullarında da irfân denen bir hâssa (özellik) vardır. İrfân, tasavvufta fenâ mertebesiyleşereflenenlerde bulunur. (İmâm-ı Rabbânî)Akıllı ve irfân sâhibi kimse, meyveli ağaç gibi mütevâzî olur. (Sa'dî Şîrâzî)
Islamic Glossary

TAHSÎL-İ İRFAN

(Islamic Glossary) :
1.Tasavvuf bilgilerini elde etme, öğrenme.Edeler dâimâ tahsîl-i irfânOlalar her biri, bir kâmil insan.(Muallim Receb Efendi)2. İlim ve tecrübe netîcesinde bilgi edinme.
Turkish - English dictionary

irfan

(Turkish - English dictionary) :
1. understanding, comprehension, insight. 2. knowledge. 3. occult knowledge.