EDEB


Results for "EDEB"

Islamic Glossary

EDEB

(Islamic Glossary) :
1. Güzel hallere ve huylara sâhib olma ve utanılacak hareketlerden sakınma, her husustahaddini bilip, sınırı gözetme hâli.Edebi gözetmek, zikirden üstündür. Edebi gözetmeyen Hakk'a kavuşamaz. (İmâm-ıRabbânî)Allahü teâlâya karşı edeb, O'nun emirlerini yerine getirmekle olur. Avâmın, halkın edebi,dînin emirlerine uymak, havâssın, seçilmişlerin edebi, dînin emirlerine uymakla berâber kalbizikr (Allahü teâlâyı anmak) nûru ile aydınlatmak, gönülden Allahü teâlâdan başka her şeyiçıkarmaktır. (İmâm-ı Gazâli)Âdemoğlunun edebden nasîbi yok ise insan değildir. Âdemoğlu ile hayvan arasındaki farkbudur. Gözünü aç ve gör ki bütün Allahü teâlânın kelâmının mânâsı, âyet âyet edebdenibârettir. (Şems-i Tebrîzî)İnsanlar edebe ilimden çok daha fazla muhtacdır. (Abdullah bin Menâzil)En büyük edeb, ilâhî hududu muhâfaza etmek, gözetmek, Allahü teâlânın emirlerineuymak, yasaklarından sakınmaktır. (Abdülhakîm-i Arvâsî)Din büyüklerinin yolu baştan sona edebdir. (İmâm-ı Rabbânî)Bir kimsenin edebli olması, iyi kalblilik ve akıllılık alâmetidir. (Sırrîy-i Sekatî)Kul için güzel edebden daha iyi mertebe görmedim. Çünkü aklın hayâtı edebdir. İnsan edebile dünyâ ve âhirette yüksek derecelere kavuşur. (Ebû Osman Hîrî)Edeb ehli edebden hâli olmaz,Edebsiz ilim öğrenen âlim olmaz.(M.Sıddîk bin Saîd)İlim meclislerinde aradım, kıldım taleb,İlim geride kaldı ille edeb ille edeb.Edeb bir tâc imiş nûr-i Hüdâ'danGiy ol tâcı emin ol her belâdan(Yûnus Emre)2. Namazda müstehab ve mendup olan şeyler.Namazın sünnet ve edeblerinden birini gözetmek ve tenzîhi bir mekruhtan sakınmak; zikirve tefekkürden üstündür. (İmâm-ı Rabbânî)İmâm-ı A'zam Ebû Hanîfe hazretleri namaz abdestinin edeblerinden bir edebi terk ettiği içinkırk senelik namazını kazâ etmiş, yeniden kılmıştır. (İmâm-ı Rabbânî)
Islamic Glossary

SÛ'-İ EDEB

(Islamic Glossary) :
Edebsizlik, edeb dışı hareket, insanlara iyi muâmele etmemek, haddini bilmemek.Namaz ta'dîl-i erkânına uymadan yâni rükû ve secdeleri tam yapmadan kılınırsa, Allahüteâlâya münâcâtta (yalvarmada) sû'-i edeb edilmiş olur. (Muhammed bin Kutbüddîn İznikî)
Islamic Glossary

TEDEBBÜR

(Islamic Glossary) :
Bir şeyin üzerinde düşünmek, tefekkür etmek.Allahü teâlâ, âyet-i kerîmede meâlen buyuruyor ki:Onlar, Kur'ân-ı kerîmi tedebbür etmezler mi? Yoksa (münâfıkların) kalbleri üzerinde(kat kat) kilidler mi var? (Muhammed (aleyhisselâm) sûresi: 24)Kur'ân-ı kerîmi tedebbür, onun emirleri ve yasaklarını düşünmek demektir. Bu ise, kalbhuzûru ve Kur'ân-ı kerîmi okurken zihni toplamakla olur. Kur'ân-ı kerîmi tedebbür için,helalden az yimek ve hâlis niyet şarttır. (İmâm-ı Gazâlî)Tedebbür, huzûr-ı kalbden yâni, kalbin dünyâ meşgâlelerinden kurtulmasından sonragelir.Kur'ân-ı kerîm okumaktan maksad, O'nun âyetleri üzerine tedebbür etmektir. Bunun için,Kur'ân-ı kerîmi ağır okumak sünnettir. (İmâm-ı Gazâlî)