EHLİYET


Results for "EHLİYET"

Islamic Glossary

EHLİYET

(Islamic Glossary) :
Salâhiyet, elverişlilik. Kişinin borçlandırma ve borçlanmaya elverişli olması. Akıllı olmak,iyiyi kötüden ayırabilmek.Alış-verişin sahîh (dînen doğru, mûteber) olması için, alıcı ve satıcıda ehliyet şartı aranır.Akıllı olmayan çocuk, velîsinin (meselâ babasının) izni olsa da, alış-veriş ehliyeti olmadığı için,yaptığı alış-veriş sahîh değildir. Çocuk yedi yaşında akıllı olur. (Hamza Efendi)
Islamic Glossary

Ehliyet-i Edâ

(Islamic Glossary) :
Şahsın dînen geçerli olacak şekilde iş yapabilmeye elverişli olması.Ehliyet-i edâ, bizzat iş yapabilmeyi te'min eden aktif bir ehliyet çeşididir. İnsan bu ehliyetisâyesinde başkaları ile tek başına hukûkî muâmelelerde bulunur. İşleri üzerine, mes'ûl olmak,alacaklı veya borçlu olmak gibi bir takım netîceler doğar. Ehliyet-i edâ, mecnunlarda(delilerde) ve çocuklarda vs. eksikdir. Akıllı olan ve bülûğ (erginlik) çağına gelenlerde tamdır.(Serahsî)
Islamic Glossary

Ehliyet-i Vücûb

(Islamic Glossary) :
İnsanın, lehine ve aleyhine olan hakların doğmasına elverişli olması. Vücûb ehliyetiHer insanda zimmet (mükellef, yükümlü olma) özelliği bulunur. İnsanlar daha rûhlarâleminde iken Allahü teâlâ; "Ben sizin Rabbiniz değil miyim?" buyurunca, onlar da; "Evet senbizim Rabbimizsin" diyerek bir ahd, sorumluluk altına girmişlerdir. İşte z immet bu ezelî(sonsuz öncelerdeki) ahdin, söz vermenin bir netîcesidir. Bunun içindir ki, ana karnındaki cenin(çocuk) için de ehliyet-i vücûb vardır. Fakat onun ehliyet-i vücûbu eksiktir, noksandır. Mîrâsçıolma, adına alınan şeylerin mülkiyetine sâhib olması gibi, sâdece lehine olan haklar sâbit olur.Bu haklardan faydalanır. Aleyhine olan şeylerden mes'ûl, sorumlu olmaz. Velîsi (meselâ babası)cenin için bir şey satın alsa, onun parasını ödemekle mükellef, yükümlü değildir, bu velîsine âitbir borç olur. Cenin dışında ister yeni doğmuş olsun, ister büyük olsun, diğer bütün insanlardaehliyet-i vücûb tamdır. (Serahsî)