HİDÂYET


Results for "HİDÂYET"

Islamic Glossary

HİDÂYET

(Islamic Glossary) :
1. Doğru yolu gösterme, doğru, Allahü teâlânın râzı olduğu yolda bulunma.Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyuruyor ki:Hidâyeti vererek, dalâleti satın aldılar. Bu alışverişlerinde birşey kazanmadılar. Doğruyolu bulamadılar. (Bekara sûresi:16)Hidâyet yolunu öğrendikten sonra, peygambere uymayıp mü'minlerin yolundanayrılanı, saptığı yola sürükleriz ve çok fenâ olan Cehennem'e sokarız. (Nisâ sûresi: 114)İbâdetlerini ihlâs ile (Allahü teâlânın rızâsı için) yapanlara müjdeler olsun. Bunlarhidâyet yıldızlarıdır. Fitnelerin karanlıklarını yok ederler. (Hadîs-i şerîf-Berîka)İnsan yaratılışta; hidâyet ve dalâlet olmak üzere iki taraflıdır. Ona hidâyet, üstünlük tarafınıtanıtabilmek ve bunu kuvvetlendirmeye çalışmasını sağlamak için bir hoca, bir üstâd lâzımdır.(Muhammed Hâdimî)2. Cenâb-ı Hakk'ın insanın kalbinden her sıkıntı ve darlığı çıkarıp, yerine rahatlık, genişlikverip, kendi emir ve yasaklarına uymada tam bir kolaylık ihsân etmesi ve kulun rızâsını kendikazâ ve kaderine tâbi eylemesi.Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:Kendilerine ilim ve hidâyet verdiğimiz kimseler, ilimlerini insanlardan saklarsa,Allah'ın ve lânet edenlerin lânetleri bunların üzerine olsun. (Nisâ sûre: 106)