ŞÜHÛD


Results for "ŞÜHÛD"

Islamic Glossary

Îmân-ı Şühûdî

(Islamic Glossary) :
Basîret (kalb gözü) ile müşâhede ederek, görerek olan îmân.Dünyâ durdukça ve dünyâ hayâtı ile yaşadıkça gayba inanmaktan başka çâre yoktur. Çünkübu dünyâda hakîkî îmân-ı şühûdîye kavuşmak mümkün değildir. Âhiret hayâtı başlayıp, vehmve hayâlin kuvveti kalmayınca, görerek hâsıl olan îmân-ı şühûdî kıymetli o lur. Muhammedaleyhisselâm dünyâda iken yâni mîrâc gecesinde âhiret âlemine götürülerek baş gözü ile Allahüteâlâyı görmekle şereflendiği için O'nun îmânı şühûdîdir demek güzel olur. Çünkü başkamü'minlere Cennet'te ihsân edilecek olan nîmet, O yüce Peygambere bu dünyâda nasîb oldu.(İmâm-ı Rabbânî)
Islamic Glossary

ŞÜHÛD

(Islamic Glossary) :
Görme. Tasavvuf yolunda ilerleyenin kalb ve rûh ile çeşitli mertebeleri görmesi.Keşf (gizli bilgilerin açılması) ve şühûd sâhibi milyonlarca âşık, Fahr-i âlemi (sallallahüaleyhi ve sellem) ziyâret ederek, Allahü teâlânın sonsuz nîmetlerine kavuşmuşlardır. (SeyyidAbdülhakîm Arvâsî)Cezbe (çekilmek) ancak bir üst makâma olur. Daha üst makâmlara çekilmez. Şühûd daböyledir. Bir makam görülebilir. O hâlde kalb makâmında bulunup sülûk yapmadan (tasavvufyolunda ilerlemeden) cezb edilenler ancak, kalbin üstündeki rûh makâmına çekili rler. Rûhunşühûdünü şühûd-i hak bilirler. (İmâm-ı Rabbânî)
Islamic Glossary

Şühûd-i Ehadiyet

(Islamic Glossary) :
Tasavvuf yolunda çalışan kimselerin, mahlûklardaAllahü teâlânın sıfatlarını görmeleri hâli.Şühûd-i Vahdet.
Islamic Glossary

Şühûd-i Enfüsî

(Islamic Glossary) :
Kendi hakîkatini görme. Tasavvuf yolunda Allahü teâlâya yakın olma hâli. Tasavvufmakamlarını kalb gözüyle görme.Şühûd-i enfüsîye kavuşmak için önce seyr-i âfâkî lâzımdır. (İmâm-ı Rabbânî)
Islamic Glossary

Şühûd-i İlâhî

(Islamic Glossary) :
Bu âlem (mahlûklar âlemi) ile hiçbir münâsebeti olmadan Allahü teâlâyı müşâhede, görme.Sülûkun (tasavvuf yolunun) sonuna varmadıkça ve orada fenâ-i mutlak (her bakımdanAllahü teâlâ ile olma, onda yok olma) hâsıl olmadıkça şühûd-i ilâhî mümkün değildir. Ancak,bu görmek olmayıp başka kelime bulunamadığı için şühûd denmiştir. (Muhammed Bâki-billah)