kara


Results for "kara"

Meteorological Glossary

KARA

(Meteorological Glossary) :
(veya DENİZ) MELTEMİ(LAND(or SEA) BREEZE) [i]Deniz yüzeyi ile etrafını çevreleyen kara arasındaki farklı ısınmadan kaynaklanan günlük rüzgar. Kara meltemi, geceleyin deniz yüzeyinin karalardan daha sıcak olması nedeniyle karalardan denize doğru eserken, deniz meltemi ise gündüz süresince karaların deniz yüzeylerinden daha fazla ısınmasıyla, deniz yüzeyinden karaya doğru esen şeklidir. Kara ve denizlerin farklı ısınıp soğumaları kıyı ve kıyı yakınlarında az da olsa bir basınç gradyanının oluşmasına neden olur. Kara ve deniz meltemlerinin hızı ve etkili olduğu seviyenin yerden olan yüksekliği, denizsel alanın genişliği ile etrafını çevreleyen karasal alanın topografyasına bağlıdır.
Turkish - English dictionary

kara

(Turkish - English dictionary) :
1. black. 2. dark-complexioned, swarthy. 3. phot. negative. 4. bad; unlucky. lar bağlamak to put on mourning; to wear mourning. beniz/benizli swarthy, dark-complexioned. cahil grossly ignorant. cümle colloq. the four arithmetical operations. çalı person who breaks up a friendship by carrying tales. çalmak /a/ to slander. ları çıkarmak to come out of mourning. damaklı obstinate. damar anat. vein. sı elinde slanderer, maligner. et lean meat. lar giymek to put on mourning; to wear mourning. gün black day; time of trouble. gün dostu true friend, friend who sticks by you when you´re in trouble. haber news of a death or disaster. /kötü haber tez duyulur. proverb Bad news travels fast. haberci bringer of bad news. kaplı kitap colloq. 1. one´s chief reference book, one´s bible. 2. law book. kara düşünmek to brood. kaş (someone) who has big black eyebrows. (aralarından) kedi geçmek (for two friends) to start behaving coolly to each other. kuru swarthy and skinny. kuvvet the forces supporting reaction and religious fanaticism. liste blacklist. listeye almak /ı/ to blacklist. maşa small, dark, and thin girl or woman. mizah black humor. oğlan 1. swarthy boy. 2. gypsy. sakız pitch. sürmek /a/ to slander, blacken (someone´s) reputation. tahta blackboard. talih misfortune, bad luck. toprak black soil, chernozem. yağız swarthy (young man). yas deep mourning. yüz dishonor, disgrace, ignominy. yüzlü dishonored, disgraced, in disgrace.
Turkish - English dictionary

kara

(Turkish - English dictionary) :
1. land, dry land, shore. 2. terrestrial. da on land, ashore, on shore. dan by land. ya ayak basmak to go ashore, disembark. ya çekmek /ı/ to beach (a boat), haul (a boat) up onto shore. ya çıkmak to land, disembark, go ashore. ya düşmek 1. to run aground, be grounded. 2. (for flotsam) to be washed up on the beach. 3. slang to walk into a trap; to be swindled. ya düşürmek /ı/ slang to beat (someone) up. kaplumbağası tortoise. kuvvetleri mil. ground forces, land forces. ya oturmak to run aground, be grounded. ticareti overland trade. vapuru colloq. train. ya vurmak to be washed up onto a shore. yeli land breeze. yolculuğu overland journey.
Dream Dictionary of Phrase

KARA / KARA PARÇASI

(Dream Dictionary of Phrase) :
Bakınız; Yer / Yeryüzü.
Turkish - German Dictionary

kara 1

(Turkish - German Dictionary) :
s Land, s Kontinent.