karışık


Results for "karışık"

Meteorological Glossary

KARIŞIK YAĞIŞ

(Meteorological Glossary) :
(MIXED PRECIPITATION) [i]Donan ve donmuş yağışın bir arada ve aynı zamanda görülmesi durumu. Karla beraber sulu karın gözlenmesi, kar ve donan yağmurun beraber yere düşmesi veya yalnızca sulu karın olması karışık yağışa örnektir.
Meteorological Glossary

KARIŞIKLIK

(Meteorological Glossary) :
(DISTURBANCE) [i]Birkaç farklı anlamda kullanılır. İlk kullanımı, küçük ölçekli ve etkisi az olan alçak veya siklonlar içindir. Aynı kavram siklonik gelişmelerin başlangıcını gösteren şartların görülmeye başlandığı alanlar için de kullanılır. Tropikal siklonların gelişim evreleri için kullanılan 'tropikal karışıklık' kavramı ise, tropikal siklonları diğer tip siklonlardan ayırmak için kullanılır.
Meteorological Glossary

KARLA KARIŞIK YAĞMUR

(Meteorological Glossary) :
(YAĞMURA BENZER)(SNOW AND RAIN MIXED) [i]Yağmur ve karın aynı anda yağış olarak yere düşmesi olayı. Bu yağış türüne sulusepken kar yağışı adı da verilmektedir (sleet).
Recipes Glossary

SALATALAR-KARIŞIK HAVUÇ VE TURP SALATASI

(Recipes Glossary) :
GEREKLİ MALZEME YAPILIŞI2 adet kara turp 1. Turplar soyulur, havuçlar bıçakla2 adet orta kazınır, yıkanır. Rendelenirbüyüklükte havuç 2. Bir kapta rendelenen turp ve15 kadar zeytin havuç üzerine tuz, limon(sirke) ve1 domates zeytinyağı birlikte çırpılıp1 fincandan az dökülür, hepsi karıştırılır.zeytinyağı 3. Bir servis tabağına alınır, üzeri1 küçük limon suyu düzlenir. Zeytinler serpiştirilir.veya sirke Domates de ince dilimler halindeYeterince tuz. kesilerek düzenlice konur, servisyapılır.
Turkish - English dictionary

karışık

(Turkish - English dictionary) :
1. mixed; assorted, miscellaneous; heterogeneous; motley. 2. adulterated, not pure. 3. confused, disorganized, jumbled. 4. complicated; complex. 5. (someone) who deals with the jinn. hisler mixed feelings. ismi fail colloq. complicated matter. konuşmak to speak incoherently or contradictorily.