katma


Results for "katma"

Turkish - Turkish dictionary

KATMAK

(Turkish - Turkish dictionary) :
f. 1. Bir şeye başka bir şey eklemek. 2. Birlikte göndermek.
Turkish - Turkish dictionary

KATMAN

(Turkish - Turkish dictionary) :
is. Birbiri üzerine uygulanmış yassıca jeolojik maddelerin her biri, tabaka.
Dictionary of Economics

KATMA BÜTÇE

(Dictionary of Economics) :
Giderlerini özel gelirleri ile karşılayan ve genel bütçe dışında yönetilen kamu kuruluşlarının bütçeleri. Bu kuruluşların bütçeleri devletin genel bütçesinin bir eki niteliğinde olduğundan ve onnula konsolide edildiğinden katma bütçe adı verilmiştir. Katma bütçeli idarelerin genel bütçeyle ilişkisi bu kuruluşların harcamaları ile özgelirlerarasındaki farkın hazine yardımıyla kapatılması şeklinde olur. Gelir fazla veren katma bütçelerde bu ilişki tersinedir. Genel bütçeden katma bütçelere yapılan hazine yardımı Maliye ve Gümrük Bakanlığının transfer harcamaları içinde yer alır. Bu bütçelerin gelir fazlaları ise genel bütçe gelirleri içinde vergi dışı gelirler arasında gösterilir. Türkiyede katma bütçeli idarelerin büyük bir bölümünü üniversiteler oluştururken, bunların dışındaki katma bütçeli kuruluşlar şunlardır: Toprak ve Tarım Reformu Müsteşarlığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, Hudut ve Sahiller Genel Müdürlüğü, Karayolları Genel Müdürlüğü, Orman Genel Müdürlüğü, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü, Petrol İşleri Genel Müdürlüğü, Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü, Çevre Genel Müdürlüğü, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü.
Dictionary of Economics

KATMA DEĞER

(Dictionary of Economics) :
Belirli bir üretim aşamasında belli bir mal için yapılan faktör ödemelerinin, (Ücret, faiz, rant, kar) toplamı. Bir başka ifade ile katma değer, belirli bir üretim aşamasındaki bir firmanın satışları ile bir önceki aşamalardan yapılan alışlar arasındaki farktır. Bir ekonomideki bütün birimlerin çıkarttığı katma değerler toplanırsa, o ülkedeki gayri safi milli hasıla elde edilir.
Dictionary of Economics

KATMA DEĞER VERGİSİ

(Dictionary of Economics) :
Bir malın üretimi ve dağıtımı sırasında oluşan katma değer üzerinden alınan vergi. Katma değer vergisinin çeşitli türleri vardır; firmaların üretim sürecinde kullandığı sermaye mallarının tabi olacağı işleme göre üç çeşit katma değer vergisi tanımlanabilir; KDV matrahının belirlenmesinde, ilgili malın üretimine katılan sermaye malları üzerindeki vergilerin indirilmesine hiç izin vermeyen Gayri safi hasıla türü, sermaye malları için ayrılan amortismanlara denk düşen verginin indirildiği gelir türü, sermaye mallarının alımında ödenen vergilerin hemen, bir kerede ve tam olarak indirilmesine izin veren tüketim türüdür. Türkiyede 1926daki baºarisiz Umumi Istihlak Vergisinden sonra 1927de kabul edilen Muamele Vergisi, imal edilen malın girdilerine uygulanan Muamele Vergisi için indirim olağanı getirmesi nedeniyle kapsamı dar tutulmakla birlikte, bir bakıma KDVnin Türkiyedeki ilk örneğiydi. KDV tartışmaları 1970den sonra yoğunlaştı, ilk yasa hazırlığı 1927de gerçekleştirildi. 25 Ekim 1984de kabul edilerek 1 Ocak 1985de yürürlüğe giren 3065 sayılı yasayla günümüzdeki KDV sistemine geçildi. Daha önce değişik tarihlerde bir çok kez yeniden düzenlenen tüketim vergileri de bu yasıyla yürürlükten kaldırıldı. Türkyiede uygulanan KDV sistemi yasanın genel hükümlerinde amortismana tabi iktisadi kıymetlerin katma değer vergisinin beş yıl içinde ve beş eşit taksitte indirim konusu yapılması kabul edildiği için temelde gelir türü bir KDV niteliğindedir. Ancak yasadaki beş yıllık sürenin Devlet Planlama Teşkilatınca (DPT) teşvik belgesine bağlanmış yatırımlarda bir yıl olarak belirlenmesi, ayrıca 20 Haziran 1986da genel olarak üç yıla indirilmesi, sistemin tüketim türüne yakınlaşmasını sağlamıştır.