kaza


Results for "kaza"

Sociological Dictionary

VAZGEÇİLEN KAZANÇ [İng. Income given up]:

(Sociological Dictionary) :
Eğitim maliyeti içinde düşünülen bir unsurdur. Fert eğitim gördüğü süre içinde elecekteki beklentileri dolayısıyla çalışmayarak, en azından asgarî ücreten elde debileceği kazancından vazgeçmektedir.Aslında vazgeçilen kazanç, eğimin ne ölçüde önemli bir yatırım olduğunu göstermektedir.WEBER, Max [1864-1920]: Alman iktisatçısı, tarihçisi ve sosyologı olarak dikkat çeken ilim adamıdır. Freiburg ve Heidelberg üniversitelerinde dersler verdi. Din sosyolojisi alanında çalışmalar yaptı. Kardeşi Alfred Weber de kendisi gibi sosyologdur. M. Weber, Münih üniversitesinde de sosyoloji dersleri vermiştir.Görüşleri üzerinde Alman felsefesinin ve Alman Tarihçi Okulunun tesirleri vardır. Düşünce sisteminde Kant ve Hegel gibi filozofların yanı sarı, W. Dilthey'in de izleri bulunmaktadır. M. Weber'in ve siyasî görüşlerine karşı giriştiği tartışmanın da çok yönlü tesirleri vardır. Ayrıca, çağdaşları olan W. Sombart, G. Simmel ve F. Tönnis'in de M. Weber üzerinde etkileri görülmektedir.M. Weber'in sosyolojisinde sosyal davranış ön plândadır. Ona göre, sosyoloji, Sosyal davranış ve hareketleri sebep-sonuç ilişkileri açısından açıklamaya çalışır. Sosyal davranış, tarihi bulguları kullanma yoluile zihnî olarak kurulan ideal-tipler aracılığı ile incelenmelidir. Weber, ideal tipte sapmalar üzerinde durur. Weber, Protestan aklâkı, meşru otirite tipleri, bürokrasi tanımı ideal tip kavramlaştırılmaları üzerinde durmaktadır. M. Weber, sanayi kapitalizminin neden sadece Batı Avrupa'da doğuşunun cevabını verir. Sosyal hayatta fert ve sosyal grupların inanç, değer ve zihniyet dünyaları baş rolü oynamaktadır. İktisadî sistemlerin de kendilerine has zihniyet dnyaları vardır. Bundan dolayı, Protestan ahlâkı özellikle de Kalvinizm çok çalışarak az yetinmeye dayanan mesajı ile sermaye birimini doğurmuş, kapitalist toplumu ortaya çıkarmıştır.M. Weber'e gre, sınıf kavramını da sadece iktisadî ölçüler içinde düşünmek eksiktir. Onu statü kavramı, yaşama tarzı ve davranış kodu açısından ele almak gerekir. Bazı önemli eserleri şunlardır: "Protestan Ahlâkı ve Kapitalizmin Ruhu" (1985), "Din Sosyolojisi" (1922), "Hinduizm ve Budizm" (1916-1917), "İktisat ve Toplum (1922), "From Max Weber:Essays in Socilogy" (1946). (Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi, C. 10, 1983,Jary D. and J., 1991)
Dictionary of Economics

İŞ KAZALARI

(Dictionary of Economics) :
Sigortalı kişinin, işyerinde veya işyeri dışında olmakla beraber işverenin otoritesi altında bulunduğu sırada yaptığı iş veya işin gereği nedeniyle aniden ve dıştan gelen ve işçiyi bedence veya ruhca zarara uğratan olaydır.Bir kazanın iş kazası olabilmesi için şu nitelikleri taşıması gerekir: Kazaya uğrayan kişinin sigortalı olması, sigortalının bu kazaya işyerinde uğraması, kaza ile meydana gelen zarar arasında bağlantı olması, dıştan gelen ani bir olay olması, sigortalının arzusu dışında meydana gelen bir kazanadan bedence veya ruhca zarara uğramış olması gerekmektedir.
Dictionary of Economics

KAZANÇ

(Dictionary of Economics) :
(Bk. Gelir Vergisi)
Dictionary of Economics

KAZA SİGORTASI

(Dictionary of Economics) :
Sigorta yaptıranın karşılaşabileceği harhengi bir kaza sonucunda ortaya çıkacak hasar ve zararlarını karşılayan sigorta türü. Çeşitli türleri vardır. Başlıcaları şunlardır: Kişisel Kaza Sigortası: Sigortalı kişinin, poliçelenin teminatı içinde yer alan herhangi bir kaza nedeniyle ölmesi veya çalışamayacak hale gelmesi durumunda kendisinin ve ailesinin geçimini sağlamak amacı güden sigorta türü. Hırsızlık Sigortası: Hırsızlıktan zarar görenler ve hırsızlık nedeni ile hukuki sorumluluk altına giren kişileri temin amacı ile yapılan sigorta. Motorlu Kara Nakil Araçları Sigortası: Aracın olabilecek bir kaza sonucunda, 3. kişilere verebileceği zararları karşılamak için, ya da aracın kaza sonucunda yanması, hasar görmesi, çalınması ihtimaline karşı yaptırılan sigorta. Birinci durumda trafik sigortası, ikinci durumda kasko söz konusudur.
Dictionary of Economics

ÖRTÜLÜ KAZANÇ

(Dictionary of Economics) :
bir kurumun yakınlarına genellikle büyük hissedarlarına dolambaçlı yollardan menfaat sağlaması. Örtülü kazanç, kurumun yakınlarına ödediği giderler, piyasaya nazaran kabarık, onlardan elde ettiği gelir ise yine piyasaya nazaran düşük olduğu zaman söz konusu olmaktadır. Örtülü kazanç dağıtımı genellikle kurum ile hissedarları arasında yapılan çeşitli iktisadi muameleler ve hizmet sözleşmeleri yoluyla gerçekleştirilir.Örtülü kazanca örnek olabilecek çeşitli durumlardan bazıları şunlardır; kurumun kendi ortaklarından piyasa değerine göre yüksek fiyatla mal veya hizmet alımında bulunması ya da onlara düşük fiyatta mal-hizmet satması, ortaklardan yüksek bedelle kiralama yapması, ödünç para alınması, ortaklara veya onların aykınlarına yüksek ücret ödemesi vb.