kaşık


Results for "kaşık"

Turkish - English dictionary

kaşıklanmak

(Turkish - English dictionary) :
1. to be eaten with a spoon. 2. to be greedily eaten (with a spoon).
Turkish - English dictionary

kaşıklı

(Turkish - English dictionary) :
(something, someone) that has a spoon.
Turkish - English dictionary

kaşıklık

(Turkish - English dictionary) :
1. box or container for storing table silver. 2. good for making spoons. 3. spoonful.
Plants Glossary

Kasıkotu

(Plants Glossary) :
(Fitikotu / Dagçayi / Kizilyaprak / Koyunotu /Herniaria glabra / Agrimonia eupatorium) Karanfilgiller familyasindan, Avrupa, asya ve yurdumuzun çesitli bölgelerinde yetisen, bir veya çok yillik bitkilerdir. Yapraklari küçük ve kümeler halindedir. Hekimlikte topragin üstünde kalan kisimlari kullanilir.Kullanildigi yerler: Böbrek ve mesane rahatsizliklarini giderir. Fitikta faydalidir. Idrar söktürür. Vücüdu rahatlatir. Bademcik iltihablarina iyi gelir.
Plants Glossary

kaşıkotu (cochleria)

(Plants Glossary) :
Turpgiller familyasından; Mart'tan Temmuz'a kadar beyaz çiçekler açan, güzel yeşil renkli bitkidir. Hardala benzer. Lezzeti acı, kokusu keskindir. Yaprakları etli, kenarları kaşık gibi içeri doğru kıvrıktır. Taze yapraklarında acı ve yakıcı bir esans vardır. Yaprakları ve kökü kullanılır. Taze iken kullanılır.Faydası : Skorbütte ve sıracada faydalıdır. Diş eti iltihaplarını giderir. Diş etlerini kuvvetlendirir.