kule


Results for "kule"

Turkish - Turkish dictionary

OKÜLER

(Turkish - Turkish dictionary) :
is. Optik cihazları da objektiften aldığı ışınları göze veren mercek dizgesi.
Turkish - Turkish dictionary

SİRKÜLER

(Turkish - Turkish dictionary) :
is. Genelge, tamim.
Ottoman - Turkish Dictionary

BÂBİL KULESİ

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Tevrat'ın rivayetine göre Hz. Nuh'un (A.S.) oğulları tarafından gökyüzüne ulaşmak için yaptırılmış büyük bir kuledir. Rabbimiz bu kulede çalışmakta olanların dillerini değiştirmiş ve birbirlerini anlamaz hale getirmiştir. Bundan dolayı tamamlanamamış ve 72 dil burada meydana gelmiştir. (Buna "tebelbül-i akvam" denir.) Müslümanlıkta, bu kuleyi Nemrud'un gökyüzüne yükselerek Allah'ın işlerine karışmak maksadıyla yaptırmış olduğu rivayet edilir. Milâttan önce yaşamış olan eski Yunan tarihçisi Herodot, Bâbil'deki Baal Ma'bedinin gayet yüksek bir kule olduğunu seyahatinde görerek anlatmıştır ki; Bâbil ve Nemrut Kulesi denen şeyin bu olması ihtimali vardır. (T.L.)
Ottoman - Turkish Dictionary

EMVAL-İ GAYR-İ MENKULE

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Bir yerden başka yere taşınamıyan, sabit olan mallar. (Dükkan, ev, tarla...gibi.)
Ottoman - Turkish Dictionary

EMVAL-İ MENKULE

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Bir yerden başka yere taşınabilir, götürülebilir eşya ve mallar. (Masa, karyola, perde, çakı... gibi.)