kırk


Results for "kırk"

Meteorological Glossary

KÜKREYEN KIRKLAR

(Meteorological Glossary) :
(ROARING FORTIES) [i]Denizcilikte, Güney Yarımküredeki okyanuslarda, ılıman enlemlerin hakim rüzgarı olan batılı rüzgarları (40 ° Güney Enleminin aşağı taraflarını) belirtmek için kullanılan bir deyim.
Dream Dictionary of Phrase

KIRKMAK

(Dream Dictionary of Phrase) :
Hayvanın yününü kırpmak bereketli hasat yapmaya, mahsülde bolluğa ve mala, Yün kırpan kimse gelin süsleyen kadına yahut berber ve kuaföre; Kırpıcı bazen şerre, düşmanlığa yahut israfçılığa delalet eder.
Plants Glossary

kırkdamarotu (cryptogamae)

(Plants Glossary) :
Damarlı çiçeksiz bitkilerdendir. 100 kadar çeşidi vardır. Kibritotları, atkuyrukları ve eğreltiotları bu familyadandır. Yol kenarlarında ve kumlu topraklarda yetişirler.Faydası : Burun kanamasını keser. Kesiklerde ve çıbanda faydalıdır. Balla karıştırılıp yenecek olursa, nefes darlığını giderir. Yaraları iyileştirir. Kandaki şeker miktarını düşürür.
Turkish - English dictionary

çakırkeyf

(Turkish - English dictionary) :
,çakırkeyif half tipsy, somewhat drunk.
Turkish - English dictionary

kırk

(Turkish - English dictionary) :
,-kı 1. forty. 2. very many; far too many. anahtar sahibi/ anahtarlı man of property; very rich person. bir buçuk maşallah!/ bir kere maşallah! colloq. May no harm befall him/her/it! ı çıkmak /ın/ for forty days to have passed (after a woman has given birth/after a baby has been born/after someone has died). /bin dereden su getirmek to find all kinds of excuses. evin kedisi person who is always in and out of other people´s houses. ikindi afternoon rains (which continue about forty days in certain regions of Anatolia). kapının ipini çekmek to go to or apply to many places. ları karışmak to be born with-in the same forty-day period. ından sonra azanı teneşir paklar./ından sonra azana çare bulunmaz. proverb If a middle-aged man starts acting like a randy young buck, it won´t be long until he kicks the bucket. ından sonra azmak to start behaving like a randy young buck after one has reached middle age. ından sonra saz çalmak to take up something rather late in life. /her tarakta bezi olmak to have one´s finger in many pies; to be involved in many different things. yılın başı/başında/ yılda bir very seldom, once in a blue moon. yıllık Kâni, olur mu Yani? proverb Can a leopard change its spots?