kızıl
KIZIL
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
t. Kırmızı, alrenk. * Kıldan yapılan ip. * Aşırı, müfrit.
kızıl
(Turkish - English dictionary) :
1. red. 2. path. scarlet fever, scarlatina. 3. colloq. (a) communist, (a) red. 4. colloq. completely, utterly, as ... as they come. 5. prov. golden, gold. cahil as ignorant as they come. a çalmak to verge on red. deli raving lunatic. doru sorrel, bay (horse). iblis veritable fiend, hellhound. karaman a fat-tailed sheep. kıyameti koparmak to raise a hell of a row. saçlı redheaded.
kızıl akbaba
(Turkish - Kurdish Dictionary) :
sîmerx.
KIZIL GEL-GİT
(Meteorological Glossary) :
(RED TIDE) [i]Plankton adı verilen tek hücreli canlıların aşırı gelişmesi sonucunda deniz yüzeylerine yakın yerlerde gerçekleşen bir olay. Bu tek hücreli canlıların yaydığı zehirler nedeniyle birçok balık ölür. Bu ölü balıklarla beslenen tek hücreliler aşırı yemekten patlar ve suyun rengi kırmızıya bürünür.
Kızıl ötesi ışınlar
(Chemical Dictionary,) :
Dalga boyu 10-6 m ile 10-4 m arasında olan zayıf enerjili dalgalar.