latife


Results for "latife"

Ottoman - Turkish Dictionary

LATİFEPERDAZ

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
f. Şakacı, lâtifeci. Lâtife yapan.
Ottoman - Turkish Dictionary

LATİFEPERDAZAN

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
(Lâtifeperdâz. C.) f. Şakacılar, lâtifeciler.
Islamic Glossary

LATÎFE

(Islamic Glossary) :
1. Hoş, tatlı söz, şaka.Arkadaşlarınıza latîfe yapınız. Onlarla edebli ve hoşça vakit geçiriniz. Kalb kırmayınız.Lâkin şunu biliniz ki, bir topluluğu güldürenlerde hayır yoktur. (İmâm-ı Mâverdî)Latîfenin fazlası iyi görülmemiştir. Çünkü, latîfenin çokluğu gülmeyi artırır. Çok gülmekkalbi öldürür, heybeti giderir. Böyle latîfelerden sakınmalıdır. (İmâm-ı Gazâlî)Resûlullah efendimiz latîfe yapmış ve söylemiş, latîfeleri hep hak üzere ve fâideli olmuştur.(Muhammed Hâdimî)2. Maddeli, zamanlı ve ölçülü olmayan Âlem-i emirdeki beş mertebeden her biri.Âlem-i emrde bulunan beş latîfenin insanda birer sûreti, benzeri vardır. Bu beş latîfeye kalb,rûh, sır, hafî ve ahfâ isimleri verilmiştir. Evliyânın çoğu bunları birbirinden ayırmamış vehepsine rûh demişlerdir. (İmâm-ı Rabbânî)
Turkish - English dictionary

latife

(Turkish - English dictionary) :
witty remark, jest, bon mot, quip. etmek to make witty remarks, jest.
Turkish - English dictionary

latifeci

(Turkish - English dictionary) :
witty (person).