lens

Results for "lens"

Ottoman - Turkish Dictionary

KALANSUVE (KULENSİYE)

 (Ottoman - Turkish Dictionary) :
(C.: Kalânis-Kalânis-Kılâs) Takke, külâh, kavuk. (Bak: Kalensüve)
 Ottoman - Turkish Dictionary

KALENSÜVE

 (Ottoman - Turkish Dictionary) :
Üzerine sarık sarılarak başa giyilen külâh. * Mantarın başlığı, tablası.
 Medicine and Hematology Glossary

lens capsule

 (Medicine and Hematology Glossary) :
lens kapsülü
 Meteorological Glossary

LENTİKÜLARİS/LENS/MERCEK

 (Meteorological Glossary) :
(LENTICULARIS) [i]Bulut sınıflandırmasında merceğe benzeyen bulutları tanımlamada kullanılan bir terim.
Islamic Glossary

KALENSÜVE

 (Islamic Glossary) :
Takke ve her çeşit başlık.İmâme yâni sarık, kalensüve ve her başlık ve bürka' yâni peçe ve maske üstüne ve eldivenüstüne mesh etmek câiz değildir. (İbrâhim Halebî, İbn-i Âbidîn)
Keyword Searches Turkish - French Dict. ılık (226652k) Turkish - Germany Dict. çüş (102779k) Turkish - French Dict. açık (85992k) Turkish - French Dict. ırmak (78592k) Turkish - Turkish Dict. İNDÎ (75085k) Kurdish - Turkish Dict. naşî (65250k) Turkish - Germany Dict. ılım (63274k) Turkish - French Dict. çatı (62629k) Kurdish - Turkish Dict. rêsî (61540k) Turkish - Turkish Dict. HÂDİS (60653k) Turkish - French Dict. balık (58787k) Turkish - Germany Dict. hasır (57750k)