liberal


Results for "liberal"

Dictionary of Economics

LİBERALİZM

(Dictionary of Economics) :
dini inançlarda, politik faaliyette ve ekonomik yaşamda kişisel serbestliği ve bireysel davranışların özgürlüğünü savunan dünya görüşü. Liberalizm ekonomik alanda bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler (Laussez faire, laussez passer) sözünde ifadesini bulmaktadır. Ekonomik liberalizmin iki temel görüşü serbest rekabet ve devletin ekonomiye karışmamasıdır. Ekonomik liberalizmin öncülüğünü yapmış iktisatçılardan biri olan A.Smith, ekonomide herkesin kendi çıkarını maksimum kılmaya çalışırken, toplumsal çıkarın da maksimum olacağını öne sürmüş ve ekonomide gizli el aracılığıyla gerçekleştirilen bir doğal düzen bulunduğunu savunmuştur Öyleyse devlet bu gizli elin işine karışmamalı, en küçük müdahaleyle bu düzeni bozmamalıdır. Piyasadaki arz ve talep mekanizmasının toplumsal ve ekonomik bakımdan en yararlı ve verimli sonuçları çıkartacağını varsayan liberal doktrinde devletin görevleri iç ve dış güvenliğin sağlanması ve adalet hizmetlerinin gerçekleştirilmesi ile sınırlandırılmıştır.
Dictionary of Economics

LIBERALISM

(Dictionary of Economics) :
LİBERALİZMEkonomik hayatta , dini inanışlarda ve politik faaliyetlerde bireysel davranışların özgürlüğünü savunan bir dünya görüşüdür.Ekonomik liberalizmi , serbest rekabet ve devletin ekonomiye karışmaması şeklinde özetlemek mümkündür.Ekonomik liberalizmin öncüsü olan Adam Smith , kişilerin ekonomide kendi çıkarlarını maksimuma çıkarmaya çalışırken ;toplumsal çıkarında maksimum olacağını öne sürmüş ve bunun " gizli el " aracılığı ile gerçekleştiğini savunmuştur.
Dictionary of Economics

LİBERALİZM

(Dictionary of Economics) :
Ekonomik hayatta , dini inanışlarda ve politik faaliyetlerde bireysel davranışların özgürlüğünü savunan bir dünya görüşüdür.Ekonomik liberalizmi , serbest rekabet ve devletin ekonomiye karışmaması şeklinde özetlemek mümkündür.Ekonomik liberalizmin öncüsü olan Adam Smith , kişilerin ekonomide kendi çıkarlarını maksimuma çıkarmaya çalışırken ;toplumsal çıkarında maksimum olacağını öne sürmüş ve bunun " gizli el " aracılığı ile gerçekleştiğini savunmuştur.
English - Turkish Dictionary

illiberal

(English - Turkish Dictionary) :
s. 1. cimri. 2. dar görüşlü. 3. kültürsüz, bilgisiz.
English - Turkish Dictionary

liberal

(English - Turkish Dictionary) :
s. 1. liberal, erkinci. 2. açık fikirli, geniş gönüllü. 3. cömert, eli açık. i. liberal.