malik


Results for "malik"

Ottoman - Turkish Dictionary

MÜTEMALİK

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Kendini tutan, nefsine hâkim olan.
Environmental Glossary

TEK KULLANMALIK

(Environmental Glossary) :
[ Disposable ] Bir kez kullandıktan sonra atmaya yönelik.
Islamic Glossary

İMÂM-I MÂLİK

(Islamic Glossary) :
Ehl-i sünnetin ameldeki dört mezhebinden biri olan Mâlikî mezhebinin reîsi.İmâm-ı Mâlik hazretleri Tebe-i tâbiîndendir. İsmi, Mâlik bin Enes, künyesi, Abdullah'tır.711 (H.93 veya 95) senesinde Medîne'de doğdu. 795 (H. 179)'da yetmiş altı yaşında Medîne'devefât etti. Soyu, Yemenli Arap kabîlelerinden Benî Eshâb'a ve Himyer îlerden bir hükümdârâilesine ulaşır. İmâm-ı Mâlik, elli sene müddetle ders ve fetvâ vererek insanların mes'eleleriniçözmüş ve kıymetli talebeler yetiştirmiştir.İmâm-ı Mâlik uzun bir ömür, yüksek bir mertebe, parlak bir zihin, çok geniş bir ilim, keskinanlayış, doğru rivâyet, dindarlık, adâlet, sünnet-i seniyyeye tâbi bir zât idi. Fetvâ vermedeaceleciliği sevmez, çok kere "Bilmiyorum" der ve, "İlmin kalkan ı, bilmiyorum demektir"buyururdu. (Zehebî)İmâm-ı Mâlik hazretleri bir hadîs-i şerîf okumak için abdest alır, edeble diz çökerdi.Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellemin bulunduğu bir toprağa hayvanların ayakları ile basıpgeçmekten hayâ etdiğini, utandığını söyleyerek, Medîne-i münevverede hayvana binmezdi.Haksız bir fetvâyı vermediği için yetmiş kırbaç vuruldu. Muvattâ adındaki hadîs kitabı pekkıymetlidir. (Taşköprüzâde)
Islamic Glossary

MÂLİK

(Islamic Glossary) :
1. Sâhib olan, mülk edinen.İsmini duyduğunuz kimselerden, yeryüzüne dört kişi mâlik oldu. İkisi mü'min ikisi dekâfir idi. Mü'min olan iki kişi, Zülkarneyn ile Süleymân (aleyhimesselâm) idi. Kâfir olanikisi de Nemrûd ile Buhtunnasar idi. Beşinci olarak yeryüzüne benim evlâdımdan biri,yâni Mehdî de, mâlik olacaktır. (Hadîs-i şerîf-Alâmet-ül-Mehdî)Her müslüman, mâlik olduğu zekât malının miktârını, her zaman düşünmeli, nisâb miktârıolduğu günü, bir yere yazmalıdır. (Senâullah Dehlevî)Yüzlerce dile mâlik olsa da vücûdum,Lütfunun şükrünü nasıl yapabilirim.(İmâm-ı Rabbânî)2. Cehennem meleklerinin en büyüğü, âmiri, bekçisi.Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki:Muhakkak ki kâfirler, Cehennem azâbında devamlı kalacaklardır. Kendilerinden oazâb hafifletilmez. Onlar bunun için (kurtulmaktan) ümidi kesmişlerdir. Biz onlara zulümetmedik, fakat kendileri zâlim idiler. (Mâlike şöyle) çağrışıyorlar: Ey Mâlik! (İste de)Rabbin bizi öldürsün, (azâbdan kurtulalım.) Mâlik de; "Siz (azâb içinde) kalacaksınız" der.(Zuhrûf sûresi: 74-77)Cehennem'e atılan kâfirler, orada ayakları boyunlarına bağlı, günâhtan yüzleri kararmış birhâlde; feryâd ve figân ederler ve; "Ey Mâlik cezâmızı bulduk. Bu ateşten bukağılar (ayakbağları) bize ağır geldi ve derilerimiz eriyip aktı. Ne olur bizi bur adan çıkarın. Biz bir dahaisyân etmeyiz" derler. Mâlik de; "Kurtuluş ümidleri geçti. Siz buradan daha çıkamazsınız.Sesinizi kesin ve konuşmayın. Çünkü siz, buradan çıkarılsanız da yine eski hâlinize, küfür veisyânınıza döneceksiniz" der. (İmâm-ı Gazâlî)
Islamic Glossary

Mâlik-ül-Mülk

(Islamic Glossary) :
Allahü teâlânın Esmâ-i hüsnâsından (güzel isimlerinden). Yaratılmışların ve onlarda bulunanher şeyin sâhibi olan.Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki:(Habîbim) de ki: "Ey Mâlik-ül-mülk olan Allah'ım! Sen mülkü kime dilersen onaverirsin, mülkü kimden dilersen ondan alırsın. Kimi dilersen onun kadrini yükseltir, kimidilersen onu alçaltırsın. Hayır yalnız senin elindedir. Şüphesiz ki sen, her şeye hakkıylakâdirsin. (Âl-i İmrân sûresi: 26)Kim Mâlik-ül Mülk ism-i şerîfine devâm ederse, Allahü teâlâ ona çok mal ve mülk ihsâneder. Onu kimseye muhtaç etmez. (Yûsuf Nebhânî)