materyal


Results for "materyal"

Philosophical Dictionary

Vülger Materyalizm.

(Philosophical Dictionary) :
bkz. Kaba Özdekçilik.
Dictionary of Economics

MATERYALİZM

(Dictionary of Economics) :
Felsefede bütün evrenin, her varlığın ve olgunun en temelde maddi özellik gösteren öğelerden oluştğu, bunlarla ilglii açıklamaların da bu öğelere ve aralarındaki ilişkilere indirgenebileceği yolundaki görüş. Batı fesefesinde maddecilik geleneğinin başlangıcı Sokrates öncesi filozoflardan Demokrites ve öğretmeni Lekıppesa dayandırılır. 19. yüzyılda doğa bilimlerindeki önemli gelişmeler sonucu materyalizm yendine güçlenmiş, özellikle Darwinin biyolojide çıkarttığı devrim, doğal düzene ilişkin görünürdeki kanıtların tümüyle nedensel temellere dayanarak açıklanabileceğini göstermiştir. Çağdaş materyalizmdeki en büyük gelişme ise, K.Marx ve Engelsin öne sürdüğü Diyalektik Materyalizm ve Tarihsel Materyalizm olmuştur. Doğada ve tarihte belirleyici olan süreçlerin kendi içlerinde taşıdıkları karşıtlık ilişkileriyle oluşturduğunu ve bütün olayların bu ilişkilerde açıklanması gerektiğini savunan bu kuramlara göre zihinsel süreçler maddi süreçler tarafından belirlenir veya onlardan çıkartılır. Marxın ekonomik temelli ve madi koşullara dayalı toplum ve tarih görüşü, Engels tarafından doğaya da uygulanmış, Maxın görüşü özellikle iktisat bilinin gelişmesinde önemli etkiler çıkartmıştır. (Ayrıca, bk. Marx, Karl).
Islamic Glossary

MATERYALİZM

(Islamic Glossary) :
Allahü teâlâyı inkâr ve maddeyi her şeyin esâsı kabûl eden görüş, düşünce; toplum hayâtınıve fertler arasındaki münâsebetleri ve davranışları belirleyen tek faktörün madde olduğunusavunan felsefe akımı; maddecilik.Materyalizm, beşerî değer ölçülerini yoketmek için ne mümkünse yapmaktadır. İnsanındeğerini, sahib olduğu madde ile tâyin etmektedir. İslâm'ın; "Yüksek bir izzete, şerefe sâhibolarak" yaratıldığını haber verdiği insanı, yıkmak peşindedir. Mânevî ve ulvî (yüksek)değerlerin hor görüldüğü ve gözden düşürüldüğü cemiyetler, madde karşısında daha hırslıduruma gelmekte, birer dünyâperest kesilen insan yığınları, mânevî ve mukaddes değerlerinyerine maddeyi, parayı, lüksü, isrâfı, maddî zevk ve eğlenceleri koymaktadırlar. Yânimateryalizm, insanın idealist karakterini çökertmeye çalıştıkça, ondaki rûhî boşluğubüyültmektedir. Böylece madde karşısında derin bir mânevî açlık duygusuna itilen kişi vekitleler, mâbedlerin yerine batakhânelere ilgi duymaktadır. (S. Ahmed Arvâsî)İslâm âlimleri, binlerce yazdıkları kitaplarda tabiiyyecilerin, materyalizmi savunanlarınsözlerini ve müslüman olmıyanların İslâmiyet'e sokmak istedikleri uydurmaları deliller vetartışmalar ile reddederek hepsini susturmuşlar, din düşmanlarının fit ne ve fesâd ateşlerinisöndürmüşlerdir. (Seyyid Abdülhakîm Arvâsî)
Turkish - English dictionary

materyal

(Turkish - English dictionary) :
,-li material, supplies.
Turkish - English dictionary

materyalist

(Turkish - English dictionary) :
,-ti 1. (a) materialist. 2. materialistic, materialist.