mûre


Results for "mûre"

Ottoman - Turkish Dictionary

TAMURE

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Kalb gılâfı. * Emzikli bardak. * İbrik.
Ottoman - Turkish Dictionary

TERCİH BİLÂ MÜRECCİH

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Hiç bir üstünlük sebebi yok iken birbirine eşit iki şeyden birisini diğerine üstün tutmak.
Ottoman - Turkish Dictionary

TERECCUH BİLÂ MÜRECCİH

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Bir şeyin kendi zâtında diğer şeye karşı bir üstünlük vasfı olmadığı hâlde, hiç sebebsiz üstün bulunması ki; böyle bir hal imkânsızdır, muhaldir.
Dream Dictionary of Phrase

MÜREKKEP

(Dream Dictionary of Phrase) :
Yardım ve iyilikseverlikle yükselmeye; Mürekkeple elbisenin leklenmesi üzüntü ve kedere yahut hastalığa, Birinin elbisesini mürekkeple lekelemek o kimseyle uğraşmaya fakat sonunda yenik düşmeye, Siyah mürekkep şöhret ve sevince, keramet ve yüceliğe, Müreekkeple birlikte kalem görmek eşi hamile olan kimse için erkek çocuğa, Kalemini mürekkep içine soktuğunu görmek çirkin bir iş yapmaya; Mürekkepçi görmek illim ve fazilete, ihtiyaçları gidermeye, yükseklik ve mevkiye delalet eder.
Islamic Glossary

Cehl-i Mürekkeb

(Islamic Glossary) :
Câhil olduğu hâlde, câhilliğini bilmeyip, kendini âlim zannetmek.Sağırı, dilsizi, tedâvî ettim. Ölüyü dirilttim. Fakat cehl-i mürekkebin ilâcını bulamadım. (Îsâaleyhisselâm)