nazar


"nazar" Kelimesi için arama sonuçları

Rüya Tabirleri Sözlüğü

NAZAR

(Rüya Tabirleri Sözlüğü) :
kendine nazar değdiğini görmek kötü niyetli birinden canına yahut malına küçük bir zarar isabet etmesine;
Rüya Tabirleri Sözlüğü

NAZARLIK

(Rüya Tabirleri Sözlüğü) :
Nazarlık görmek sevinçli haber ve gelişmelere, Boncuk vb. şeyleri nazarlık olarak takındığını görmek hurafeye; Nazarlığı muska yahut istiaze (sığınma) duaları bulunur halde takmak emniyet ve güvene delalet eder.
İslami Terimler Sözlüğü

Hikmet-i Nazarî

(İslami Terimler Sözlüğü) :
Fen bilgileri.Hikmet-i nazarî, maddenin hakîkatini anlamağı sağlar. (Ali bin Emrullah)
İslami Terimler Sözlüğü

MÜNÂZARA

(İslami Terimler Sözlüğü) :
Doğruyu ortaya çıkarmak maksâdı ile karşılıklı olarak yapılan ilmî konuşma. Bir mes'eleyibelli kâideler dâhilinde karşılıklı inceleme, bir mes'ele hakkında yapılan karşılıklı konuşma.Münâzara edecek kişi, gerçeği aramakta kaybını arayan kimse gibi olmalıdır.(Taşköprüzâde)Münâzarayı kendisinden istifâde edilmesi umulan âlimlerle yapmalıdır. (İmâm-ı Gazâlî)
İslami Terimler Sözlüğü

NAZAR

(İslami Terimler Sözlüğü) :
1. Bakmak. Göz atmak.Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem, misvâkını ve tarağını yanından ayırmazdı. Mübâreksaçını ve sakalını tararken aynaya nazar eylerdi. Geceleri mübârek gözlerine sürme çekerdi.(İmâm-ı Ahmed Kastalânî)"Allahü teâlâ mü'min bir kulunun gönlüne bir gecede üç yüz altmış defâ nazar eder"sözünün mânâsı; "Kalbin vücûda açılan üç yüz altmış penceresi vardır. Gönül, Allahü teâlânınzikriyle kaynayıp coşunca, Allahü teâlâ o kalbe nazar eder. Bu nazar ile k albe doğan feyzler venurlar bu üç yüz altmış koldan bütün vücûda yayılır. Böyle nurların ve feyzlerin yayıldığı biruzuv kendi hâline göre zevkle ibâdet eder. Yapılan tâat ve ibâdetlerden lezzet alır. (AliRâmitenî)Kalb hastalıklarının giderilmesi, Allah adamlarının tedâvisi ile olur. Bunların sözleri ilâcdır.Nazarları şifâdır. Onlarla berâber bulunanlar kötü olmaz. (İmâm-ı Rabbânî)Âlimin bir nazarı, bulunmaz hazînedir.Bir sohbeti, yıllarca, bitmez kütübhânedir.(M. Sıddîk bin Saîd)2. Düşünme, inceleme.Aklın nazarı ile elde edilen ilim (bilgi) iki çeşittir. Birincisi bedîhî yâni düşünmeye ihtiyaçolmadan ilk bakışta elde edilen bilgi. Meselâ; bütünün, parçasından büyük olduğunu bilmekböyledir. İkincisi, istidlâlî yâni, aklın düşünmesiyle elde edil en bilgi. Meselâ; kâinâta ve ondakiinceliklere bakarak, onun bir yaratıcısının bulunduğunu anlamak böyledir. (Sa'düddînTeftâzânî)