not
note 1
(English - Turkish Dictionary) :
i. 1. not, pusula, betik. 2. müz. nota; ses. 3. piyano tuşlarından biri. 4. pol. nota. 5. senet. 6. ün, şöhret, itibar. 7. İng. (okulda) not, numara. 8. belirti. 9. İng. banknot, kâğıt para.
note 2
(English - Turkish Dictionary) :
f. 1. dikkat etmek, önem vermek. 2. işaretlemek, işaret etmek. 3. -den söz etmek, anmak.
note down
(English - Turkish Dictionary) :
not etmek, kaydetmek.
NOTE RECEIVABLE
(Dictionary of Economics) :
ALACAK SENEDİBir kişinin (gerçek ya da tüzel) diğer bir kişiden alacağı olduğunu belirten hukuki belgedir. Başlıca alacak senetleri şunlardır: a) adi alacak senetleri (tüccar olmayan kişiler rasında düzenlenen ve Borçlar Kanunu hükümlerine tâbi olmayan senetler); b) ticari alacak senetleri (bono, çek, poliçe, fatura, konşimento, havale senedi, makbuz senedi, vb.); c) resmi alacak senetleri (devlet tahvilleri, hazine bonoları, vb.)
notebook
(English - Turkish Dictionary) :
i. defter, not defteri.