ocak


Results for "ocak"

Turkish - Kurdish Dictionary

ocak

(Turkish - Kurdish Dictionary) :
ocax, hêtûn, kûre, tifik, agirdank.
Turkish - Turkish dictionary

OCAK

(Turkish - Turkish dictionary) :
is. Ateş yakıp iş görmeye yarayan yer veya alet. 2. Duvarların kenarına yapılan bacalı girinti, şömine. 3. Taş veya maden çıkarılan yer: Kömür ocağı. 4. mec. Bir şeyin en çok bulunduğu veya yapıldığı yer: İlim-irfan ocağı. 5. Belirli bir amaçla toplanılan yer: Sipahi ocağı. 6. mec. Ev, aile.
Dream Dictionary of Phrase

OCAK

(Dream Dictionary of Phrase) :
Ev işlerini yürüten kimseye, binek hayvanına yahut kişinin kendi otomobiline, kişinin hayatını kazandığı dükkan yahut işine, Ocak bekar için evlenmeye, kafirin müslüman olmasına, günahkarın tövbesine, İzerinde çanak vb. bulunan ocak evli kimse için hanımmının hamile kalmasına, Ocak, bir yerden gelen yahut bir yere giden kimse için eve, Ateşli ocak ihtiyaçları gidermeye ve rızka, ateşsiz ocak üzüntü ve kedere, Ocakta güzel alevlerle yanan ateş görmek evlada, Ocaktaki ateş kişinin midesine, orda görülen odun ise yediği şeylere, Ocakta görülen çömlek kocaya, onun evin ihtiyaçlarını gidermek için çektiği sıkıntılara delalet eder.
Turkish - English dictionary

ocak

(Turkish - English dictionary) :
January. ayı January.
Turkish - English dictionary

ocak

(Turkish - English dictionary) :
1. stove, cookstove, range (refers only to the top portion containing the cooking eyes). 2. fireplace. 3. furnace; kiln; blast furnace; forge. 4. quarry. 5. mine (e.g. a gold mine). 6. bed (of vegetables); growing bed. 7. source, center, or den: fesat ocağı den of mischief. 8. meeting place, local headquarters (of an association). 9. association, society, organization. 10. family, household. 11. family whose members are reputed to be able to treat a specific disease. ı batmak to be ruined, suffer a great material loss. ına düşmek /ın/ 1. to seek protection from (someone). 2. to plead with (someone) for help. ına incir dikmek/ına darı ekmek /ın/ to ruin or do away with (someone´s) family. ı kör kalmak to have no descendants. siperi fire screen. ını söndürmek /ın/ to do away with (someone´s) family, wipe (someone´s) family off the face of the earth. ı sönmek for (someone´s) family to perish, be wiped off the face of the earth.