ortak


Results for "ortak"

Turkish - Kurdish Dictionary

ortakçı

(Turkish - Kurdish Dictionary) :
nîvekar.
Turkish - Turkish dictionary

ORTAKÇI

(Turkish - Turkish dictionary) :
is. Ürününe ortak olmak üzere başkasının tarlasında çalışan kimse.
Turkish - English dictionary

ortakçı

(Turkish - English dictionary) :
1. someone who assists a farmer in return for a share of the crop. 2. biol. commensal.
Dictionary of Economics

ORTAKÇILIK

(Dictionary of Economics) :
Ürünün işledikleri toprağa sahip olmayan köylülerle tohprak sahibi arasında önceden belirlenmiş bir oranda ve ayni olarak paylaştırılmasını öngören işletme biçimi. Saf biçiminde yıllık ürünün yaklaşık yarısı toprak sahibine ödenir. Yarıcık deyimi ortakçılığın bu biçimi için kullanılmaktadır. Kiracılıkta toprak sahibinin aldığı götürü kira üründen bağımsızken, ortakçılıkta toprak sahibi ürün kaldırıldıktan sonra önceden belirlendiği oranda payını alır. 18. yy.da özellikle Güney Fransa ve İtalyanın bazı bölgelerinde yaygın olan ortakçılık, Osmanlı Devletinde timar sisteminin bünyesinde de vardı. 17. ve 18. yy.larda timar sisteminin çözülme sürecinde ortakçılık giderek yaygınlaştı ve 19. yy. ile Cumhuriyetin kuruluº döneminde en yaygin haline ulaºti. Türkiyede 1950lerde tarım da piyasa ekonomisinin ve metallaşmanın gelişmesine paralel olarak ortakçılıktan parasal kiracılığa geçiş başladı. Sonraki yıllarda ortakçılık giderek geriledi.
Dictionary of Economics

ORTAKÇILIK

(Dictionary of Economics) :
Bir tarımsal arazi üzerinde, girdilerin toprak sahibi, emeğin ise üretimi gerçekleştiren tarafından sağlanarak üretimin yapıldığı ve ürünün daha önce yapılmış anlaşma gereğince, toprak sahibi ve emeğini koyan arasında paylaştırılma ilişkisidir.