KEVNÎ


Results for "KEVNÎ"

Ottoman - Turkish Dictionary

FÜNUN-U KEVNİYE

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Kevne (kâinattaki fizikî, kimyevî ve hayatî hâdiselere) dair fenler.
Ottoman - Turkish Dictionary

KERAMET-İ KEVNİYE

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Kudret-i Rabbaniyenin ihsanı ile letâfet kesbedip havada uçmak, uzun yolu kısa zamanda gitmek, bir mü'minin bir sıkıntısı hâlinde Cenab-ı Hakk'a dua edip ind-i İlâhîde makbul bir zâttan yardım istemekle, o zatın, izn-i İlâhi ile o muztar kimsenin imdadına yetişmesi, kale gibi muhkem bir yerde üzerinden kilitli muhkem bir hücresinde hapis olan bir zatın, orada ibadet ve taatla meşgul olduğu bir zamanda görüldüğü halde, aynı zat aynı zamanda çarşıda halk arasında veya câmide görülmesi ve bir zâta şiddetli ve kesretli zehirlemelerle su-i kasdlar yapıldığı halde, ona zehir tesir etmemesi ve ona düşmanları tarafından kurşun isâbet ettirilememesi ve tayy-ı mekân ve bast-ı zaman gibi hârika hallere mazhar olması gibi hadiselere o zatın "keramet-i kevniyesi" denilmektedir. Bu gibi hârika haller Cenab-ı Hak indinde ve Resul-ü Ekrem (A.S.M.) yanında makbul ve mahbub olan ender velilerde zuhur eder. (Z. Gündüzalp)
Ottoman - Turkish Dictionary

KEVNÎ

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Oluşa ait ve müteallik. Kâinat ilmine dair. Varlıkla alâkalı.
Ottoman - Turkish Dictionary

KEVNİYYAT

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Kâinat ilmi, kozmoloji. * Mevcudat, varlıklar. Vücuda gelmeler.
Ottoman - Turkish Dictionary

ULUM-U KEVNİYE

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Kâinatın ilmi. Yaratılışa dair olan ilimler.