BESARE f. Sofa, salon. Divanhâne.
BEŞARE (C.: Beşâir) Hüsn, güzellik, cemâl.
BESÂRE-NİŞİN f. Sofada oturan, uşak, hâdim, hizmetçi.
BESARET Göz açıklığı. Dikkatle bakış.
BEŞARET (Doğrusu Bişârettir) Müjde. Sevindirici haber. Hayırlı haber. * Müjdeye verilen ihsan. * Yeni çıkan acib şey.
BEŞARET-ÂVER Beşaret veren, müjdeci.