AHŞEN


Results for "AHŞEN"

Ottoman - Turkish Dictionary

AHSEN

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
En güzel. Çok güzel.
Ottoman - Turkish Dictionary

AHSEN-İ TAKVİM

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
En güzel kıvama koyma. * Cenab-ı Hakkın her şeyi kendisine lâyık en güzel kıvam, sıfat ve surette yaratması. İnsanın en yüksek ve câmi isti'dâd ve kabiliyetlerde ve en güzel surette yaratıldığı.(Envâ'-ı zihayat içinde en ziyade rızkın envâına muhtaç, insandır. Cenab-ı Hak insanı bütün Esmâsına câmi' bir âyine ve bütün rahmetinin hazinelerinin müddeharâtını tartacak, tanıyacak cihâzata mâlik bir mu'cize-i Kudret ve bütün Esmâsının cilvelerinin vaziyetlerinin inceliklerini mizana çekecek âletleri hâvi bir halife-i Arz suretinde halk etmiştir. Onun için hadsiz bir ihtiyaç verip, maddi ve mânevi rızkın hadsiz envâına muhtaç etmiştir. İnsanı, bu câmiiyete göre en âlâ bir mevki olan ahsen-i takvime çıkarmak vâsıtası, şükürdür. Şükür olmazsa, esfel-i sâfiline düşer; bir zulm-ü azimi irtikâb eder. M.)
Ottoman - Turkish Dictionary

AHSEN-ÜL GAYÂT

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Gayelerin en güzeli, en iyisi.
Ottoman - Turkish Dictionary

AHSEN-ÜL HÂLIKÎN

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Hâlıkıyyet mertebelerinin en güzel ve en münteha mertebesinde olan bir Hâlık-ı Zülcelal. Her şeyi herşeyle münasebetine lâyık bir tarzda güzel yaratan Hâlık. (C.C.)
Ottoman - Turkish Dictionary

AHSEN-ÜL KASAS

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
İbret verici vakıaların en güzel şekilde nakledilişi. Kıssaların en güzeli. * Sure-i Yusuf (A.S.).