KELİM


Results for "KELİM"

Ottoman - Turkish Dictionary

CAMİ-ÜL KELİM

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Vecize. Kısa olup çok mânaya gelen söz.
Ottoman - Turkish Dictionary

CEVAHİR-ÜL-KELİMAT

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Şemsi adındaki bir zat tarafından Arapçadan Türkçeye kaleme alınan 108 sahifelik bir lügat kitabının adı.
Ottoman - Turkish Dictionary

CEVÂMİ-ÜL KELİM

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Lâfızları az, mânâsı çok kelâmlar, sözler, ibâreler, fıkralar. (Bak: Câmi-ül kelim)
Ottoman - Turkish Dictionary

İ'LA-YI KELİMETULLAH

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Allah kelâmının, İslâmiyetin ulviyetini ve hakikatlarının kıymetini bildirmek ve yaymak. Hakaik-ı Kur'âniye ve imâniyenin neşir ve tâmimine cehd ile çalışmak.(Bu zamanda her bir mü'min i'lâ-yı Kelimetullah ile mükelleftir. H.)(Eskiden beri i'lâ-yı Kelimetullah ve beka-yı istiklâliyet-i İslâm için farz-ı kifâye-i cihadı deruhde ile, kendini yek-vücud olan Alem-i İslâma fedaya vazifedâr ve hilâfete bayrakdar görmüş olan bu devlet-i İslâmiyenin felâketi; Alem-i İslâmın saâdet-i müstakbelesiyle telâfi edilecektir. Zira şu musibet, mâye-i hayatımız ve âb-ı hayatımız olan uhuvvet-i İslâmiyenin inkişaf ve ihtizazını harikulâde ta'cil etti. R.N.)
Ottoman - Turkish Dictionary

KELİM

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Yaralı kimse. * Konuşulan kimse.