MİRÎ


Results for "MİRÎ"

Ottoman - Turkish Dictionary

ÂMİRİYYET

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Kumandanlık hâli. * Amir, emredici olmak.(Evet, bu kâinata geniş bir dikkat ile bakan; kâinatı gayet haşmetli ve gayet faaliyetli bir memleket, belki idâresi gayet hikmetli ve hâkimiyeti gayet kuvvetli bir şehir hükmünde görür, her şeyi ve her nev'i birer vazife ile musahharâne meşgul bulur. $ âyetinin askerlik mânasını ihsas eden temsiline göre: Zerrât ordusundan ve nebatât fırkalarından ve hayvanât taburlarından, tâ yıldızlar ordusuna kadar olan Cünud-u Rabbaniyeden, o küçücük memurlarda ve bu pek büyük askerlerde hâkimâne tekvini emirlerin, âmirane hükümlerin, şâhâne kanunların cereyanları, bedâhetle bir Hâkimiyet-i Mutlakanın ve bir âmiriyet-i külliyenin vücuduna delâlet ederler. ş.)
Ottoman - Turkish Dictionary

ARÂZİ-İ EMİRİYYE

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Huk: Beytülmâle mahsus olup devlet tarafından şahıslara dağıtılan yerler. (Tarla, çayır, koru ve emsali gibi.)
Ottoman - Turkish Dictionary

ARÂZİ-İ EMİRİYYE-İ MEVKUFE

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Huk: Sadece hazine menfaatleri veya tasarruf hakları veyahut ikisi de bir hayır cemiyetine ayırılan miri arazi.
Ottoman - Turkish Dictionary

ARÂZİ-İ EMİRİYYE-İ SIRFA

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Huk: Beytülmâle mahsus menfaatleri ve tasarruf haklarından hiçbiri bir cihete verilmeyip devlete ait olan ve şahıslara dağıtılan memleket arazisi.
Ottoman - Turkish Dictionary

ARÂZİ-İ MİRİYE

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Devlete ait arazi.