İNKILÂB


Results for "İNKILÂB"

Ottoman - Turkish Dictionary

İNKILÂB

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Başka tarza değişme. Bir hâlden diğer hâle geçme. Başka türlü olma. * Altüst olma.
Ottoman - Turkish Dictionary

İNKILÂB ALE-L A'KIB

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Ökçeler üzerine dönmek demektir ki, asker yürüyüşünde olduğu gibi, tam sağdan veya soldan geri dönmektir. İki ökçeyi birden yerinde çevirmek suretiyle inkılâb ale-l a'kıb, ayakları çaprazlaştırdığından yürümeyi imkânsız bırakır. Kur'an'da bu tâbir ya harbde firardan kinaye veya dinde irtidaddan mecaz olmak üzere iki mânâya muhtemildir. (E.T.)
Ottoman - Turkish Dictionary

İNKILÂB-I HAKAİK

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Hakikatlerin tam zıddına dönmesi (ki, böyle bir şey mümkün değildir.) (Bak: İçtima-ı zıdden) (İnkılâb-ı hakaik ittifâken muhaldir. Ve inkılâb-ı hakaik içinde muhal ender muhal, bir zıd, kendi zıddına inkılâbıdır. Ve bu inkılâb-ı ezdâd içinde bilbedahe bin derece muhâl şudur ki: Zıd kendi mâhiyetinde kalmakla beraber, kendi zıddının aynı olsun. S.)
Ottoman - Turkish Dictionary

İNKILÂB-I SAYFÎ

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
İlkbaharın bitip, yaz mevsiminin balayışı. Gün dönümü. (21 hazirana rastlar.)
Ottoman - Turkish Dictionary

İNKILÂB-I ŞİTEVÎ

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Sonbaharın bitip, kış mevsiminin başlayışı. (Aralık ayının 21'ine rastlar.)