oyun
OYUN
(Dream Dictionary of Phrase) :
Gurur ve kibire, insanları küçümsemeye ve onlarla alay etmeye, akılca ve dince eksikliğe; Tavla oyunu istihza ve muhalefete, bazen tavla oynamak şöhret ve izzete, dünyalıkta yükselmeye, Yazı-tura oyunu delillere, Yüzük oyunu kuyumcuya, emir ve görevleri gizli tutmaya, Aşık oyunu görevden alınmaya ya da bir göreve atanmaya, Ceviz oynamak, sonu barışmaya ve esenliğe varacak olan anlamsız düşmanlıklara, Oyun zili dünyaya düşkün, mağrur kimseye delalet eder. ( Ayrıca Bakınız; Eğlence, Dans, Kumar, Oyun Kağıdı.)
oyun
(Turkish - English dictionary) :
1. game. 2. play, theatrical presentation. 3. dance, folk dance. 4. trick, ruse. 5. wrestling a movement designed to throw one´s opponent off guard. almak to win a game. çıkarmak (for an acting troupe) to put on a performance; (for a team) to play a game. etmek/oynamak/yapmak /a/ to play a trick on, pull a fast one on, hoodwink, dupe. ebesi the person who is it in a game. a gelmek to be deceived, be hoodwinked, be duped. a getirmek /ı/ to deceive, hoodwink, dupe. havası tune (which accompanies a folk dance). kâğıdı (a) playing card. vermek 1. to put on a theatrical production, put on a play. 2. to lose a game. yanmak (for a game) to be spoilt.
oyun arkadaşı
(Turkish - Kurdish Dictionary) :
pavan.
oyun dışı
(Turkish - Kurdish Dictionary) :
kalma tis, tut.
oyun etmek
(Turkish - German Dictionary) :
betrügen.