Toggle navigation
Contact
English
Turkish
English
German
French
Spanish
Italian
Azerbaijani
Contains
Contains
Whole word
Begins with
Ends with
Dictionary
Search
Dictionary
×
Turkish - French Dictionary
French - Turkish dictionary
Turkish - German Dictionary
German - Turkish Dictionary
Turkish - Spanish dictionary
Spanish - Turkish Dictionary
Turkish - Kurdish Dictionary
Kurdish - Turkish dictionary
Turkish - English dictionary
English - Turkish Dictionary
Turkish - Turkish dictionary
Italian - Turkish dictionary
Ottoman - Turkish Dictionary
Azerbaijani - Turkish Dictionary
Biology Glossary
Philosophical Dictionary
Chemical Dictionary,
Psychology, Dictionary
Sociological Dictionary
Dictionary of Economics
Medicine and Hematology Glossary
Environmental Glossary
Names Dictionary
Nautical Dictionary
Meteorological Glossary
Automotive Industry Glossary
Dream Dictionary of Phrase
Islamic Glossary
Computer, Internet Glossary
Tourism Glossary
Plants Glossary
Recipes Glossary
Welder Dictionary Eng - TR
Welder Dictionary TR - Eng
personel
Results for "personel"
PERSONEL
(Turkish - Turkish dictionary) :
is. Bir işyerinde çalışanların tümü, kadro.
PERSONEL
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Fr. Şahsa dâir. Şahsî. * Bir işte çalışanların hepsi.
IN REM TAX AND PERSONEL TAX
(Dictionary of Economics) :
OBJEKTİF-SÜBJEKTİF VERGİObjektif vergi, doğrudan verginin saptanması; sübjektif vergi ise kişisel durumun ele alındığı vergidir.
PERSONEL INCOME
(Dictionary of Economics) :
KİŞİSEL GELİRMilli ekonomide , genellikle bir yıl gibi belirli bir dönem içerisinde kişilerin ellerine geçen toplam gelir miktarıdır.Kişisel gelir şöyle hesaplanmaktadır:.MG:Milli Gelir + ( transfer harcamaları + subvansiyonlar ) - ( kurumlar vergisi + şirketlerin dağıtılmayan karı + sosyal kesintiler )
PERSONEL HATASI
(Meteorological Glossary) :
(PERSONAL EQUATION) [i]Herhangi bir meteorolojik değişkenin gözlemci tarafından okunması veya kaydedilmesi sırasında gözlemcinin kendi özelliklerinden, gözlemcinin kendisinden kaynaklanan sistematik hata. Bu tür hatalar, rasatçının aleti, bilinçsiz bir şekilde, olduğundan daha fazla veya daha az okuma eğiliminden doğmaktadır. Bu tür hatalar belli rastçılar için artık sabit bir özellik olmuştur. Paralaks, rasatçı hatalarında belli başlı kaynaktır.
««
«
1
2
3
»
»»
Hidden div
Last Searched Words
tracheotomy
TENAFÜS
LOSTRA
Taufpatin
tırnak kesmek
yöntem
personel
put s.o. on
GÜFT Ü GU
SÜPERMARKET
GANAİM
dieciocho
Keyword Searches
ılık (84047k)
çüş (65300k)
açık (55345k)
İNDÎ (40439k)
HÂDİS (39219k)
balık (38794k)
çatı (36923k)
hasır (35145k)
necesen (33298k)
credit an amount to s.o.´s account (33091k)
ırmak (31944k)
hercai (31137k)
All Dictionaries
Turkish - French Dictionary
French - Turkish dictionary
Turkish - German Dictionary
German - Turkish Dictionary
Turkish - Spanish dictionary
Spanish - Turkish Dictionary
Turkish - Kurdish Dictionary
Kurdish - Turkish dictionary
Turkish - English dictionary
English - Turkish Dictionary
Turkish - Turkish dictionary
Italian - Turkish dictionary
Ottoman - Turkish Dictionary
Azerbaijani - Turkish Dictionary
Biology Glossary
Philosophical Dictionary
Chemical Dictionary,
Psychology, Dictionary
Sociological Dictionary
Dictionary of Economics
Medicine and Hematology Glossary
Environmental Glossary
Names Dictionary
Nautical Dictionary
Meteorological Glossary
Automotive Industry Glossary
Dream Dictionary of Phrase
Islamic Glossary
Computer, Internet Glossary
Tourism Glossary
Plants Glossary
Recipes Glossary
Welder Dictionary Eng - TR
Welder Dictionary TR - Eng
All Dictionaries