peygamber


Results for "peygamber"

Ottoman - Turkish Dictionary

PEYGAMBER

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
(Peyamber) f. Allah'tan haber getiren. Allah'ı, âhireti, zararlı ve faydalı şeyleri tanıtan. Nebi. (Bak: Mefhar-ı kâinat, Muhammed (A.S.M.), Nübüvvet, Resül)
Dream Dictionary of Phrase

PEYGAMBER

(Dream Dictionary of Phrase) :
Peygamberlerden birini görmek rahmet ve nimete, hürmet ve itibara, devlet ve saadete, muvaffakiyet ve zafer bulmaya, öncü ve liderliğe, dinde kuvvete, dünya ve ahirette esenlik ve hayra; Gerek yaşıyor gerekse vefat ettiği halde bir peygamberi ziyaret etttiğini görmek salih kimseler için ziyade takvaya, fasık ve günahkar için bereket ve hayra, af ve bağışlanmaya, Peygamberi sevinç ve tebessüm eder halde görmek izzete, üstün gayrete ve zafer bulmaya; üzüntülü ve gazaplı görmek, sonu sevinç ve sürur olan üzüntü ve hastalığa, Peygamber görmek hikmet ve feyze, cennet ehlinden olmaya, Rüyada peygamber olduğunu görmek musibetlere tahammül etmeye, işlerinin sonunun iyi olmasına yahut şehid olarak ölmeye, Peygamberlerden birinin kendisini dövdüğünü gören kimsesalih biri ise ahirette arzularına kavuşmasına, Peygamberin kendisine bir şey verdiğini görmek büyük hayır ve insanlara, Bir peygamberin kabrini kazdığını görmek onun sünnetine ve sanatına uymaya, Peygamberde görülen nakıslık ve çirkinlik, kişinin dinindeki eksiklik ve noksanlığa, Bir peygamberin şeriat dışı bir emir vermesi, rüya sahibinin dini emirlere muhalefet yapmaması yönünde uyarılmasına delalet eder. (Rüyada görülen peygamber biliniyorsa, onun isminin geçtiği maddeye bakınız. Mesela Peygamberimiz görülmüş ise, 'Muhammed (a.s.)' maddesine, Hz. Yusuf için 'Yusuf (a.s.)' maddesine bakılmalıdır.)
Islamic Glossary

PEYGAMBER

(Islamic Glossary) :
Allahü teâlânın, emirlerini ve yasaklarını kullarına bildirmeleri için insanlar arasından seçtiğive kendilerine mûcizeler verdiği üstün zâtlar. (Bkz. Resûl ve Nebî)Allahü teâlânın emirlerini tebliğ etmekte, duyurmakta ve insanları Allahü teâlânın dînineçağırmakta peygamberler arasında bir ayrılık yoktur. Peygamberlere îmân etmek, aralarındahiçbir fark görmeyerek, hepsinin doğru sözlü olduğuna inanmak demektir . Onlardan birineinanmayan kimse, hiçbirine inanmamış olur. (Seyyid Abdülhakîm)Her peygamber, kendi zamânında, kendi mekânında, her insandan her bakımdan üstündür.Muhammed aleyhisselâm ise her zamanda ve her mekânda her insandan her bakımdanüstündür. (Seyyid Abdülhakîm)Peygamberlik; çalışmakla, açlık, sıkıntı çekmekle ve çok ibâdet yapmakla ele geçmez.Yalnız Allahü teâlânın ihsânı ile olur. İnsanların dünyâdaki ve âhiretteki işlerinin düzgün vefaydalı olması için ve yanlış, zararlı işlerden koruyup, selâmete, hid âyete, râhata ve seâdetekavuşturmak için peygamberler gönderilmiştir. (İmâm-ı Rabbânî)Peygamberler mezarlarında bizim bilmediğimiz bir hayat ile diridir. Mübârek vücudlarınıtoprak çürütmez. Bunun içindir ki, hadîs-i şerîfte; "Peygamberler, mezarlarında namazkılarlar ve hac ederler" buyruldu. (Dâvûd bin Süleymân)Âhiret bilgileri ve Allahü teâlânın beğenip beğenmediği şeyler ve O'na ibâdet şekilleri eğeraklın çerçevesi içinde olsalardı ve akl ile doğru olarak bilinebilselerdi, binlerce peygamberingönderilmesine lüzum kalmazdı. İnsanlar, dünyâ ve âhiret seâd etini kendileri görebilir,bulabilirdi ve Allahü teâlâ, hâşâ peygamberleri boş yere lüzumsuz göndermiş olurdu. (SeyyidAbdülhakîm Arvâsî)
Turkish - English dictionary

Peygamber

(Turkish - English dictionary) :
the Prophet Muhammad.
Turkish - English dictionary

peygamber

(Turkish - English dictionary) :
prophet. olmak slang to get as drunk as a lord. öküzü slang blockhead, idiot.