position

Risultati per "position"

out of position
(Dizionario Inglese - Turco) :
yerinden çıkmış.

position
(Dizionario Inglese - Turco) :
i. 1. yer, mevki. 2. durum, vaziyet, pozisyon. 3. tutum, görüş. 4. konum. 5. toplumsal durum, sosyal pozisyon. 6. duruş. 7. ask. mevzi. 8. iş, görev, memuriyet. f. 1. yerleştirmek. 2. (bir yerde) durmak: He positioned himself next to the window. Pencerenin önünde durdu.

position o.s. (to do s.t.)
(Dizionario Inglese - Turco) :
1. -e uygun pozisyona girmek: The football player positioned himself for a goal. Futbolcu gol pozisyonuna girdi. 2. (bir şey yapabilmek için) zemin hazırlamak: He is positioning himself to become president. Cumhurbaşkanı seçilebilmek için kendine zemin hazırlıyor.

predisposition
(Dizionario Inglese - Turco) :
i. to/towards -e meyil/eğilim/yatkınlık.

preposition
(Dizionario Inglese - Turco) :
i. edat, ilgeç.

««
«
14
15
16
17
18
19
20
21
22
»
»»

Ultima parole cercate

Turkish - English Dict.

English - Turkish Dict.

English - Turkish Dict.

Computer and Internet

Ottoman - Turkish Dict.

French -Turkish Dict.

Turkish - French Dict.

Turkish - English Dict.

Turkish - English Dict.

Computer and Internet

distributed data processing

Medical Terms Dict.

Turkish - English Dict.

kenetlenmek

Ricerche per parole chiave

Turkish - French Dict.

ılık (221592k)

Turkish - Germany Dict.

çüş (101836k)

Turkish - French Dict.

açık (85047k)

Turkish - French Dict.

ırmak (77706k)

Turkish - Turkish Dict.

İNDÎ (74444k)

Kurdish - Turkish Dict.

naşî (64161k)

Turkish - French Dict.

çatı (62032k)

Turkish - Germany Dict.

ılım (61829k)

Kurdish - Turkish Dict.

rêsî (60549k)

Turkish - Turkish Dict.

HÂDİS (59971k)

Turkish - French Dict.

balık (58109k)

Turkish - Germany Dict.

hasır (56386k)