put


Results for "put"

Ottoman - Turkish Dictionary

PUT

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Allah'tan başka tapılan herşey. * Heykel. Sanem. Kendisinden medet beklenen veya lâyık olmadığı hürmet kendine yapılan maddi mânevi resim, heykel ve her çeşit cisim.
Dream Dictionary of Phrase

PUT

(Dream Dictionary of Phrase) :
Şekil ve çehre güzelliği olmakla birlikte gaddar olan insana, ahmak ve dilsiz kimselere; Put bazen, kişinin aşırı ilgi gösterdiği ve onu ibadet ve kululktan alıkoyan eşe, çocuğa, mal ve dünyalığa, paraya, şöhrete, sevgiliye vb. gibi şeylere; nefsinin isttek ve arzularına, Puta tapmak, ortaya attığı yanlış görüş ve düşüncelerle Hakka yalan isnad etmeye, ilahi gazabı gerektirecek hal ve hareketlere, Puttu gördüğü halde ona ibadet etmediğini görmek çok mala kavuşmaya yahut birine aşık olmaya, Put bazen 'zaman'a ve o zaman içinde yaşayanlarda meydana gelecek değişikliklere, Putun yüzüstü düştüğünü görmek heva ve heveslerinı kırarak olgun müslüman olmaya yahut batıl görüş ve ideolojilerin hükmünün sona ermesine, Putları kırmak yahut onların şekillerini değiştirerek çirkinleştirmek yüksek makam ve derecelere, düşmanı kahredip onun hilesinden emin olmaya; Put bazen kenidni beğenmiş kadına delalet eder.
Islamic Glossary

PUT

(Islamic Glossary) :
Allahü teâlâya inanmayanların taptıkları resim veya heykel.Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyuruyor ki:Kureyş kâfirleri, putların kendilerine şefâat edeceklerini söylüyorlar. Onlara söyle ki,Allahü teâlânın izni olmadan hiç kimse şefâat edemez. (Zümer sûresi: 44)Putları, tapınılan heykelleri kırmak için ve akrabâya iyilik etmek için gönderildim.(Hadîs-i şerîf-Berîka)İbrâhim aleyhisselâm; "Beni ve oğullarımı putlara tapmaktan uzak kıl" diye duâ edince,Allahü teâlâ duâsını kabûl eyledi. Bu sebeble İbrâhim aleyhisselâmın evlâdından hiç kimsehiçbir puta tapmadı. (İmâm-ı Mücâhid)
English - Turkish Dictionary

put

(English - Turkish Dictionary) :
f. (put, --ting) koymak, yerleştirmek.
Turkish - English dictionary

put

(Turkish - English dictionary) :
,-tu 1. idol, image, effigy (of a god). 2. (Christian) cross; crucifix. gibi as still as a statue, as if turned to stone. kesilmek to become as still as a statue.