ra
RAZI
(Turkish - Turkish dictionary) :
s. Kabul eden, benimseyen.
RAZI
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Hoşnud, rıza gösteren, kabul eden. * Boyun eğen, itaat eden.
RÂZI
(Islamic Glossary) :
Memnûn, hoşnûd olan. (Bkz. Rızâ)Kendisinden kocası râzı olduğu hâlde ölen her müslüman kadın Cennet'e girer.(Hadîs-i şerîf-Zevâcir)Namazlarını vakitleri gelince hemen kılanlardan Allahü teâlâ râzı olur. Vakitlerininsonlarında kılanları da affeder. (Hadîs-i şerîf-Eşi'at-ül-Leme'ât)Üveys-i Karnî'nin yüksek mertebelere kavuşması, annesini râzı etmesi bereketiyle idi.Resûlullah efendimiz şöyle buyurdu: "Üveys-i Karnî'nin bütün o kerâmet ve ihsânakavuşması; annesine iyilik etmesiyledir" (Meşârik-ul-Envâr)
razı
(Turkish - English dictionary) :
willing, ready. etmek /ı, a/ to get (someone) to agree to (something, do something). gelmek /a/ to agree (to), consent (to). olmak /a/ to be willing to; to agree (to), consent (to).
razı etmek
(Turkish - Kurdish Dictionary) :
qayîl kirin.