rekabet


Results for "rekabet"

Dictionary of Economics

TEKELCİ REKABET PİYASASI

(Dictionary of Economics) :
Çok sayıda alıcı ve satıcının bulunduğu fakat malın homojen olmasından dolayı ürün farklılaştırılmasına gidilerek ortadan kaldırıldığı piyasadır. Firmalar ürün farklılaştırmasına gittiklerinde, alıcılar üzerinde malın üstün nitelikli olduğu izlenimi yaratmalılardır.
Dictionary of Economics

FİYAT DIŞI REKABET

(Dictionary of Economics) :
Firmaların satış ve kârlılığı için fiyat rekabeti şarttır fakat firmalar promosyon, kârın kalitesi gibi uygulamalarla fiyat dışı rekabet yapabilirler.
Dictionary of Economics

TAM REKABET PİYASASI

(Dictionary of Economics) :
Bir mal için sadece arz ve talep tarafından belirlenmiş bir fiyatın bulunduğu ve geçerli olduğu piyasalardır. Tam rekabet piyasalarında, çok sayıda alıcı ve satıcı bulunur. Mallar homojendir. Alıcı ve satıcılar rasyonel davranırlar ve alternatifler hakkında bilgiye sahiptirler. Piyasaya giriş çıkış serbestliği vardır.
Dictionary of Economics

HAKSIZ REKABET

(Dictionary of Economics) :
İyiniyet kurallarına aykırı, hileli veya yasalar tarafından yasaklanmış davranış ve işlemlerle yapılarak bir kişi veya bir kuruluşun ekonomik bakımdan zarara uğramasına yol açan rekabettir.
Turkish - English dictionary

rekabet

(Turkish - English dictionary) :
,-ti 1. rivalry, competition, competing. 2. jealousy. etmek /a/ to rival; /la/ to compete against, vie with.