sadık


Results for "sadık"

Ottoman - Turkish Dictionary

SADİK

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Çok sâdık, içten ve dıştan sadakatlı dost. Doğru sözlü.
Islamic Glossary

SÂDIK

(Islamic Glossary) :
1. Velî, Allahü teâlânın sevgili kulları.Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:Ey mü'minler! Allahü teâlâdan korkun ve dâimâ her zaman sâdıklar ile birliktebulunun. (Tevbe sûresi: 120)2. Doğru, yalan ve uydurma olmayan. Doğru sözlü, sözünde duran.Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki:"Bu (Allahü teâlânın Cennet'te cemâlini göstereceği) zaman sâdıka sıdkının faydavereceği zamandır. (Mâide sûresi: 119)Sâdık dost ve hâlis kimyâ,Az bulunur, hiç arama.(İmâm-ı Şâfiî)Sâdık dost, arkadaşının hüzün ve sevinçte ortağı olandır. (İmâm-ı Şâfiî)Sâdık öyle kimsedir ki, dili hak söz konuşur ve sevâb kazandıracak laf söyler. Sâdık, Allahüteâlânın kılıcıdır. Kılıca karşı kim durabilir. Kılıca karşı duran iki parça olur. (Zünnûn-i Mısrî)Sâdık kul, amel etmeden, hâlis kul amel edince, amelin tadını alır. (Ebû Türâb Nahşebî)
Turkish - English dictionary

sadık

(Turkish - English dictionary) :
1. loyal, faithful, devoted. 2. veracious, true, honest and accurate. kalmak /a/ to remain true to (one´s word, one´s friend).
Ottoman - Turkish Dictionary

SADIK(A)

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Doğru, hakikatli, sadakatlı, dürüst.
Ottoman - Turkish Dictionary

SADİK-I AHMAK

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Ahmak dost.