sakat
SAKAT
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Bir tarafı bozuk, eksik veya asla bir işe yaramaz olan. * Yanlışlık (yazıda veya sözde).
SAKAT
(Dream Dictionary of Phrase) :
Sağlam birinin sakat bir kimse görmesi hile ve düzene, yapılacak işte meydana gelecek ayıba, Sakat birinin aza noksanı olan birini görmesi sevinecek bir durumun meydana gelmesine delalet eder.
sakat
(Turkish - English dictionary) :
,-tı 1. (physically) disabled (person); handicapped (person); /dan/ (someone) who has a defect in (a part of his body): Adam gözlerinden sakat. The man has defective vision. 2. unsound, defective, deformed, crippled, maimed, or mutilated (part of a human body). 3. unsound, broken (piece of furniture). 4. unsound, (plan, project, job) which has a serious drawback or drawbacks. 5. ungrammatical, faultily constructed (phrase, sentence).
SAKATAT
(Turkish - Turkish dictionary) :
ç.is. Kesilen hayvanların ciğer, işkembe gibi iç organlarıyla başına ve ayaklarına verilen genel ad.
sakatat
(Turkish - English dictionary) :
,-tı offal, viscera (of an animal) (used as food).