sarmısak


Results for "sarmısak"

Plants Glossary

sarmısak (tüm)

(Plants Glossary) :
Zambakgiller familyasından; bütün kısımları keskin kokulu, 30-100 cm yüksekliğinde, otsu bir bitkidir. Toprak altında iri bir soğanı vardır. Çiçekleri beyazımsı pembedir. Yaprakları uzun, yassı, paralel damarlı ve sivri uçlu olup, gövdeyi sarmıştır. Soğanı özel kokulu uçucu bir yağ, şekerler, A, B, C, P vitaminleri içerir. Yağında alliin denilen bir madde vardır.Faydası : Yüksek tansiyonu düşürür. İştah açar. Solunum ve hazım sistemindeki mikropları öldürür. Grip, tifo ve difteri gibi salgın hastalıklar sırasında faydalıdır. Hazmı kolaylaştırır. Kabızlığı giderir. Bağırsak solucanlarının düşürülmesine yardımcı olur. Kanı temizler. Kalp adalelerini kuvvetlendirir. Böbreklerin normal çalışmasını sağlar. Karında ve bacaklarda toplanan suyun boşalmasında yardımcı olur. Romatizma ve mafsal iltihaplarında faydalıdır. Damar sertliğini önler. Ateşi düşürür. Arpacık ve basur memelerinde faydalıdır. Zehirlenmelerde kullanılır. İdrar tutukluğunu giderir. Zehirli hayvan sokmasında da faydalıdır. Saçların uzamasına da yardımcı olur.
Turkish - English dictionary

sarmısak

(Turkish - English dictionary) :
garlic. dişi clove of garlic. ı gelin etmişler, kırk gün kokusu çıkmamış. proverb A person´s faults are often not readily apparent; some time may have to pass before they come to light. yemedim ki ağzım koksun. colloq. I don´t have anything to be afraid of, because I haven´t done anything wrong.
Turkish - English dictionary

sarmısaklı

(Turkish - English dictionary) :
flavored with garlic; garlicky.
Turkish - English dictionary

sarmısakotu

(Turkish - English dictionary) :
,-nu garlic mustard, hedge garlic.