sema


Results for "sema"

Ottoman - Turkish Dictionary

SEMA

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Gök yüzü. Asuman. Gök. * Her şeyin sakfı. * Gölgelik. * Bulut ve emsali örtü.(Resul-i Ekrem'den (A.S.M.) şöyle rivayet olunmuştur. Sema'ya uruç buyurdukları zaman kale burçları gibi bir mevkide bir takım melâike görmüştü. Bunlar birbirlerinin yüzüne doğru, mütekabilen yürüyüp gidiyorlardı. Bunlar nereye gidiyorlar diye Resul-i Ekrem (A.S.M.) Cebrâil'e (A.S.) sordu. Cebrâil: Bilmiyorum. Ancak yaratıldığımdan beri ben bunları görürüm ve evvel gördüğümün bir tânesini bir daha görmem dedi. Onlardan birine, ikisi birden: "Sen ne zaman halk olundun" diye sordular. O da: "Bilmiyorum. Ancak Cenab-ı Hak her dörtyüz bin senede bir yıldız halk eder. Ben yaratıldığımdan beri de dörtyüz bin yıldız halk etti" diye cevap verdi. Melâikenin kesretini ve kudret-i ezeliyenin vüs'at-ı tecelliyatını anlamalı... E.T.)
Names Dictionary

SEMA

(Names Dictionary) :
Kız ismi.Gökyüzü
Dream Dictionary of Phrase

SEMA

(Dream Dictionary of Phrase) :
Sema ayini görmek takva ehli için ince duygulara ve ilahi aşka; fasık kimse için oyun ve eğlenceye delalet eder. ( Gökyüzü anlamı için Bakınız; Gök / Gökyüzü.)
Turkish - English dictionary

sema

(Turkish - English dictionary) :
firmament, sky.
Turkish - English dictionary

sema

(Turkish - English dictionary) :
whirling dance performed by the Mevlevi dervishes. etmek (for a Mevlevi dervish) to whirl.