siyaset


Results for "siyaset"

Ottoman - Turkish Dictionary

SİYASETEN

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Siyaset bakımından, siyasî bakımdan.
Sociological Dictionary

SOSYAL SİYASET [İng. SocialPolitics]:

(Sociological Dictionary) :
Ekonomik hayatta sınıflar arasındaki ortaya çıkışı itibariyle-sınıf tezatlarını ve mücadelelerini hafifletmeyi,mümkün olduğu takdirde bunları ortadan kaldırmayı, sistemi ve düzeni, istikrarı bozmadan daha da sağlamlaştırmayı hedef edilen bir siyasettir. (Tuna, O., yalçıntaş, N., 1994)Sosyal siyaset, sosyal sınıfların hareketleri, tezatları ve mücadeleleri karşısında devleti ve hukuk nizamını ayakta tutmaya ve idame ettirmeye matûf bir siyasettir. (Kessler, G., 1945) Sosyal adaleti temin,istismarı ortadan kaldırmak, üretim sürecini insanîleştirmek, sosyal dengeleri yeniden kurmak, uzlaşmacı siyaseti yerleştirmek ve reformculuk sosyal siyasetçilerin görevidir.Sosyal siyaset kavramı yerine zaman zaman "Sosyal Politika", "İçtimaî Politika", "İçtimaî Siyaset" kavramları da kullanılmıştır.O. Tuna'ya göre, kavram bizde ilk defa 1916-1917'de Ziya Gökalp'in başında bulunduğu "iktisadiyat" dergisinde yer almıştı. Dünyada ise ilk defa XIX. yüzyılın ikinci yarısında Almanya'da Prof. Riehl tarafından ele alınmıştır. Sosyal siyasetçiler önceleri ahlâkî, insanî amaçlarla hareket etmiler, daha sonra sosyal ve ekonomik politikalar meydana getirerek çalışa hayatına, çalışma şartlarına iyileştirici müdahalelerde bulunmuşlardır. K. Marx ve Marxist teori ise, müdahaleyi gerekli ve faydalı bulmamış, iki sınıf arasındaki çatışmayı sadece erteleyebileceğini ileri sürmüştür. Marxist diyalektiğin yürüyüşünde, iyileştirici müdahalelere yer yoktur ve de determinizme aykırıdır. (Bkz. Diyalektik, Determinizm) (Fındıkoğlu, Z. F., 1965)
Sociological Dictionary

ÜÇ TARZ-I SİYASET [İng. Three Stages of Politics]:

(Sociological Dictionary) :
Kavramın isim babalığını Yusuf Akçura yapmıştır. (Bkz. Akçura, Y.) 1904 yılında Kahire'de Türk Gazetesinde yazdığı makale bu başlığı taşımaktadır.Üç tarz-ı siyaset ile Osmanlılık, İslâmcılık ve Türkçülük akımları kastedilmektedir. 19. yüzyılın aydınları ve Osmanlı bürokratları arasında Devleti ayakta tutabilmek vesürdürebilmek için ileri sürülen farklı reçetelerdir. Tartııldığı dönemde birbirinden çok farklı olan bu tezlerr, günümüzdeki Türk aydının birlikte, konusuna ve yerine göre istifade edebileceği kavramladır.Farklı din ve milliyetleri bünyesinde taşıyan İmparatorluk döneminde, çöküşü ve parçalanmayı engellemek içn önce Osmanlıcılık akımına sarılan aydınlar, 1789 Fransız İhtilâlinin ve Osmanlı'yı hedef alanbazı Batalı ülkelerin kışkırtmalarıyla zamanla bunun fonksiyonel bir değer taşımaz hale geldiğini görünce, hiç olmazsa aynı din dairesine giren toplulukları esas almışlardır. Ancak, "İslâmcılık" da dış tahriklerden nasibini alan Müslümanları bir araya getirmeye yetmemiş,hilâfet müessesesine rağmen, Osmanlı'ya karşı düşmanlık ve ihanet sürmüştür.Her iki yolun da geçerli olmadığını gören bazı aydınlar, o dönemde Kafkaslarda ve Orta asya'dacanlanan Türkçülük hareketlerinin de tesiriyle Türkçülekten başka çıkar yol kalmadığını görmüşlerdir. Hatta daha önce Osmanlıcılık, İslâmcılık görüşüne sahip bir çok düşünür sonunda baka çıkış yolu kalmayınca, Anadolu'da millî bir devlete geçişe zemin hazırlayan, millî mücadeleyi yaratan Türk milliyetçiliği tezinde birleşmişlerdir. Osmanlıcı çizgiden Türkçü çizgiye gelen Z. Gökalp, İslâmcılıktan milliyetçiliğe geçen M. Akif gibi, (Bkz. İslâmcılık)Bu bakımdan, Osmanlının dağılması bu cihad devletinin kurucusu olan Türklerin, milliyetçilik, bazılarına göre de kavmiyetçilik yapmalarından dolayı değildir. Her üç siyaset tarzı da eş zamanlı düşünülemez.
Dictionary of Economics

İKTİSAT SİYASETİ

(Dictionary of Economics) :
Devletin belli ekonomik amaçlara ulaşmak için aldığı kararlar ve yaptığı davranışlardır.
Dictionary of Economics

YENİ İKTİSAT SİYASETİ

(Dictionary of Economics) :
yeni Ekonomi Politikası ya da kısaca NEP olarak da bilinir. Rusyada 1917 Ekim devrimini izleyen dış saldırılar ve iç savaştan sonra Sovyetler Birliği ekonomik bakımdan çok güsüz kaldı. Bunun üzerine Lenin sosyalist ekonominin inşasına geçebilecek durumda olmadıklarını, çözümü gereken acil sorunun açlık olduğunu, bu nedenle kısa vadeli geçici mbir önlem olarak piyasa ekonomisinden yararlanılacağını açıkladı. 1920ler boyunca uygulanan bu politikaya yeni iktisat siyaseti adı verilmiştir.