soğuk


Results for "soğuk"

Turkish - Turkish dictionary

SOĞUKKANLI

(Turkish - Turkish dictionary) :
is. Olayları heyecana kapılmadan karşılayan.
Turkish - Turkish dictionary

SOĞUKLUK

(Turkish - Turkish dictionary) :
is. 1. Soğuk olma durumu. 2. Soğukça davranış. 3. Dargınlık. 4. Komposto, meyve gibi şeyler.
Medicine and Hematology Glossary

PAROKSİSMAL SOĞUK HEMOGLOBİNÜRİSİ

(Medicine and Hematology Glossary) :
Otoimmün hemolitik anemi grubunda. IgG antikorlarla oluşur. Eritrositlerdeki P antijenine spesifisite gösterir. Donath-Landsteiner antikorları olarak isimlendirilir. İdyopatik oloabilir veya viral infeksiyon seyrinde rastlanır. İlk tanımlandığı yıllarda en sık nedeni konjenital veya tersiyer sifiliz iken günümüzde sifilizin kontrol altına alınmış olmasıyla görülmüyor. Bugün sıklıkla genç yaşlarda viral infeksiyon sonrası görülür. Soğukla karşılaşınca ciddi hemoliz olur. Antikorlar bifazik özellik gösterir. Yani periferik dolaşımda 20 derecenin altında eritrosite bağlanır, kansantral dolaşıma taşındığında ise kompleman aktivasyonu ve hemoliz yapar.Donath-Landsteiner antikorları agglütinin özelliği göstermezler. Genellikle kendini sınırlayıcı bir hastalıktır. Gereken durumlarda transfüzyon yapılır. Sifilizebağlı olanlarda sifilizin etkin tedavisiyle geriler.
Meteorological Glossary

İKİNCİL SOĞUK CEPHE

(Meteorological Glossary) :
(SECONDARY COLD FRONT) [i]Ana soğuk cephe gerisinde oluşan soğuk cepheye verilen isim. İkincil soğuk cephenin oluşması için gerekli şarlar şunlardırSoğuk hava kütlesinin çabuk hareketi ve kuvvetli enlemsel sıcaklık gradyanı. İkincil soğuk cepheler birbirlerinden yaklaşık olarak 400-450 km. aralıklarla analiz edilirler. Bu soğuk cepheler üzerinde oldukları bölgelerde ya sıcaklık süreksizliklerine ya da soğuk hava içerisindeki çökmeye neden olur.
Meteorological Glossary

SOĞUK

(Meteorological Glossary) :
(COLD) [s]Isı yoksunluğu. Belirgin veya normallerin altında olacak şekilde sıcaklığın düşük olması durumu. Göreceli bir kavramdır.