sud
HAVADAKİ VE SUDAKİ AZOT BİLEŞİKLERİ
(Environmental Glossary) :
[ Nitrogen compounds in air and water ] Bunlar havayla suyun kalitesini önemli ölçüde etkiler ve kirliliğin başlıca nedenlerini oluştururlar.
SUDA ÜRÜN YETİŞTİRİLMESİ
(Environmental Glossary) :
[ Aquaculture ] Tatlı veya tuzlu suda yaşayan organizmaların üretimlerinin yapay olarak hızlandırılması yöntemi.
MAKSAD (Maksûd)
(Islamic Glossary) :
Niyet, kasd.Allahü teâlâ yersiz güleni, bir ideâli, maksâdı olmadan yola çıkanı sevmez. (Kâ'bü'l-Ahbâr)Bid'atler (Peygamber efendimiz ve dört halîfe devrinde olmayıp, dinde sonradan çıkarılanşeyler) yayılıp, sünnetler terkedildiği zulmetli, karanlık zamanda, İslâm ilimlerinin öğrenilmesive yayılması en mühim işlerdendir. Muhammed aleyhisselâmın sünn etini (İslâm dînini) yaymakise en büyük maksaddandır. (MuhammedMa'sûm Fârûkî)İnsanın yaratılmasından maksad, kulluk vazîfelerini yerine getirmektir. (Ubeydullah-ıAhrâr)Maksadı hayr olanın, âkibeti (sonu) hayr olur. (Abdülhakîm Arvâsî)Dünyâyı maksad edinmemeli. Dünyâ, nefsin arzularına yardımcıdır. Dünyâ ve âhiret birarada olmaz. (Abdülhakîm Arvâsî)Akıllı kimsenin ilimle uğraşmasından maksadı, onunla amel etmektir. Çünkü bundan başkabir gâye için ilim öğrenen kişi, şöhretini ve kibrini artırmış olur. (İbn-i Hibbân)
SÜDÜS
(Islamic Glossary) :
Altıda bir. Ferâiz ilminde yâni İslâm mîras hukûkunda bildirilen altıda bir hisse (pay).Südüs hisseyi yedi kimse alır. Ölenin babası, anası, sahîh dede ve nineler, oğlunun kızları,babadan kız kardeş, anadan kardeş. (M. Mevkûfâtî)
all of a sudden
(English - Turkish Dictionary) :
birdenbire, birden, ani olarak, aniden, ansızın.