tavuk


Results for "tavuk"

Recipes Glossary

TATLILAR-TAVUK GÖĞSÜ

(Recipes Glossary) :
GEREKLİ MALZEME YAPILIŞI4 bardak halis süt 1. Haşlanmış yarım tavuğun yalnız1 fincan pirinç unu göğüs etleri alınır. Bu beyaz göğüs1 fincan nişasta etleri elle tiftik gibi didilir.1 bardak toz şeker Didilen bu etler suda yıkanır, suyu1 fiske tuz sıkılır. Tekrar temiz su içineHaşlanmış yarım konarak bekletilir. Hatta bir ikitavuğun yalnız göğüs saat kadar suda bırakılırsa birkaçeti. defa sudan çıkarılır, suyu sıkılır.Yine yeniden temiz su içerisinekonur.2. Dört bardak (bir litre) halis sütkaynatılır. Sudan tavuk göğsü etleriçıkarılır suyu iyice sıkılır.Kaynamakta olan süt içerisineatılır, tahta kaşıkla eze ezepişirmeye devam edilir. Sonraateşten alınır, bir tarafa konur.3. Su ile ezilmiş pirinç unu venişasta içerisine sütten bir kaçkaşık alınır, karıştırılır.4. Karıştırılan 3 numaradaki nişastave pirinç unu yine karıştırılarakbir tarafa koyulan süt içerisinedökülür. Tekrar ateşe konur.5. Hepsinin üzerine şekerin deilâvesiyle iyice koyulaşıncaya kadarve dibine tutmaması için çabuk çabukher tarafından dövülerekkarıştırılır. Bir müddet karışıncasakız gibi olur. Servis tabaklarınakonur.6. Üzerine gülsuyu veya tarçın,arzuya göre ince kıyılmış Antepfıstığı, kıyılmış fındık, Hindistancevizi tozu serpilir.
Turkish - English dictionary

karatavuk

(Turkish - English dictionary) :
blackbird.
Turkish - English dictionary

tavuk

(Turkish - English dictionary) :
1. hen, (female) chicken. 2. chicken. gibi erken yatmak to go to bed with the chickens, go to bed very early. götü tövbe tutmaz. proverb, vulg. A weak-willed person may vow not to do something, but he won´t keep to his vow for long. kaza bakmış da kıçını yırtmış. colloq. Trying to keep up with the Joneses when you´re not as rich as the Joneses will only land you in trouble. kümesi chicken coop; (small) chicken house or henhouse. suyu chicken broth.
Turkish - English dictionary

tavukbalığı

(Turkish - English dictionary) :
,-nı see mezgit.
Turkish - English dictionary

tavukçu

(Turkish - English dictionary) :
1. chicken farmer, commercial raiser of chickens. 2. poulterer, poultry seller.