tuzlu


Results for "tuzlu"

Meteorological Glossary

TUZLU SU

(Meteorological Glossary) :
(SALT WATER) [i]Tuzluluk oranına bağlı olarak, deniz ve okyanus suyunu tatlı sudan ayırmak için kullanılan bir terim.
Meteorological Glossary

TUZLULUK

(Meteorological Glossary) :
(SALINITY) [i]Deniz suyu içinde çözülmüş tuz miktarının ölçüsü. Deniz suyunun tuzluluğu ya ağırlığa göre ya da binde değerlerle belirtilir. Ortalama değer olarak bakıldığında deniz ve okyanusların tuzluluk oranı binde 35'tir. Bu arada bilinmesi gereken diğer bir bilgide tuzluluk oranı arttıkça suyun donma sıcaklığı da artar. Saf suya göre deniz suyunun donması için yaklaşık olarak 2 derece daha soğuması gerekmektedir.
Plants Glossary

amberbaris (kadıntuzluğu)

(Plants Glossary) :
Yabani, çalı şeklinde, sarı çiçekli bir ağaçtır. Kökü acıdır. Yaprakları ve yemişi tatlıdır. Seyrek ormanlarda bulunur. Boyu 2-3 metre arasındadır. Meyvelerinde bol miktarda C vitamini vardır. Meyveleri, kabukları ve kökü kullanılır.Faydası : Karaciğer ve safra kesesi hastalıklarını iyileştirir. Ateşi düşürür. Hazım bozukluklarını giderir. Bağırsak iltihaplarını tedavi eder. Öksürüğü keser. Mideyi kuvvetlendirir. İştah açar. Ağız yaralarını iyileştirir. Kan dolaşımını düzenler. Yüksek tansiyonu düşürür. Siyatik, romatizma ve eklem ağrılarını giderir.
Recipes Glossary

HAMUR İŞİ-TUZLU BİSKÜVİ

(Recipes Glossary) :
GEREKLİ MALZEME YAPILIŞI2 bardak un 1. Un elenir, ortası açılır; iki2 kahve kaşığı kahve kaşığı kırmızı biber, birkırmızı biber bardak tuzlu lor, bir çay bardağı1 bardak hafif tuzlu zeytinyağı katılır, karıştılır velor güzelce yoğrulur.1 çay bardağı 2. Üzerine ıslak bir bezzeytinyağı örtülür.Yarım saat kadar1 yumurta sarısı. dinlendirilir.3. Hamur iki veya üç topaç yapılır.Merdane ile birer birer kalınlığı üçmilimetreyi geçmemek üzereinceltilir. Kalıplar varsa onlarlakesilir.Yoksa bıçakla kesilerekşekiller yapılır. Üzerine yumurtanınsarısı sürülür. Orta sıcaklıktakifırında pişirilir.
Turkish - English dictionary

tuzlu

(Turkish - English dictionary) :
1. very salty. 2. coated or covered with salt crystals. 3. colloq. expensive, pricy, high. ya mal olmak/oturmak/patlamak /a/ to cost (someone) a bundle. su salt water.