uğursuz
uğursuz
(Türkçe - Alman Lüğət) :
unselig, ominös.
uğursuz
(Türkçe - Kurdish lüğət) :
şowm, bêoxir, bêyom.
uğursuzluk
(Türkçe - Kurdish lüğət) :
şowmî, bêoxirî, bêyomî.
UĞURSUZLUK
(İslami Terminlər Lüğəti) :
Bir şeyi veya bir hâdiseyi şerre, kötülüğe yorumlamak. (Bkz. Tayere)Uğursuzluğa inanmamalı, te'sir eder sanmamalıdır. Bir hastalığın sağlam adama elbettegeçeceğini kabûl etmemelidir. Allahü teâlâ dilerse geçer, dilemezse geçmez. Bununla berâber,tehlikeli şeylerden, şüpheli yerlerden kaçınmak vâcibdir, lâzımdır. Has talığa yakalanmamak içintedbir almalıdır. Kâhinlere (gizli şeyleri bildiklerini iddiâ edenlere), falcılara inanmamalıdır.Bilinmeyen şeyleri bunlara sormamalıdır. Bunları gaybı (gizli şeyleri) bilir sanmamalıdır.(İmâm-ı Gazâlî)
uğursuz
(Türkçe - İngilis lüğət) :
unlucky; ill-omened, inauspicious.