vasıta


Results for "vasıta"

Dictionary of Economics

VASITASIZ VERGİLER

(Dictionary of Economics) :
Konusu sürekli, yükümlüsü önceden belli olan ve devamlı matrahlara dayalı olan, vergi mükellefi tarafından vergi yükünün yansıtılmasının çok güç olduğu vergiler. Örneğin, bina ve arazi vergilerinin konuları devamlı ve yükümlüleri de önceden bellidir. Bunların isimleri ile ödeyecekleri vergileri belli eden cetveller önceden hazırlanır ve vergiler bu cetvellerdeki esaslara göre tarh v etahsil olunurlar. Ücretler ile ticari, sınai ve zirai faaliyetlerden doğan kazançlar da devamlı bir karaktere sahiptirler. Ayrıca, bu sonuncuların yükümlülükleri önceden bilindiği için bu tür kazançlar üzerinde alınan Gelir Vergisi ile sermaye şirketlerinin kazançları üzerinden alınan Kurumlar Vergisi her yıl önceden bilinen zamanlarda muntazam tarh ve tahsil edilir. Türkiyedeki vergilerden Gelir ve Kurumlar vergileri ile Motorlu Taşıtlar Vergisi ve Emlak Vergisi bu gruba girer.Vasıtasız vergilerin, yükümlüğnün iktisadi iktidarına uydurulabilmesi imkanlarının daha fazla olmasından dolayı bu vergiler daha adaletlidir. Vasıtalı vergilerden daha verimsizdirler.Toptan kamu gelirleri içinde vasıtasız vergilerin payı 1988de % 24.5, 1989da % 30.6 ve 1990da % 304tür.
Turkish - English dictionary

vasıta

(Turkish - English dictionary) :
1. means. 2. vehicle, means of transportation. 3. implement, instrument. 4. intermediary. sıyla /ın/ by means of.
Turkish - English dictionary

vasıtalı

(Turkish - English dictionary) :
1. indirect, involving an intermediary. 2. indirectly, through an intermediary.
Turkish - English dictionary

vasıtasız

(Turkish - English dictionary) :
1. direct, not involving an intermediary. 2. directly, not through an intermediary.