virtù


Results for "virtù"

English - Turkish Dictionary

virtual

(English - Turkish Dictionary) :
s. 1. gerçekte etkili olan, fiili, gerçek, asıl; gayriresmi (Resmen kabul edilmemiş fakat fiilen olmuş bir şeyi niteler): This is a virtual abandonment of the city to the enemy. Aslında bu, şehri düşmana terketmek demek. 2. sanal.
English - Turkish Dictionary

virtual memory

(English - Turkish Dictionary) :
bilg. sanal bellek.
English - Turkish Dictionary

virtually

(English - Turkish Dictionary) :
z. 1. neredeyse, hemen hemen. 2. aslında, esas itibarıyla; âdeta: We´re virtually done. Bitirdik sayılır. We had entered what was virtually a treasure house. Âdeta bir hazineye girmiştik.
English - Turkish Dictionary

virtue

(English - Turkish Dictionary) :
i. 1. erdem, fazilet: Humility is the essence of virtue. Alçakgönüllülük erdemin özüdür. 2. meziyet: One of the virtues of this type of printer is its speed. Bu tip yazıcının meziyetlerinden biri hızıdır. 3. yarar, fayda, avantaj: There´s virtue in knowing a second language in today´s world. Günümüzde ikinci bir dil bilmekte yarar var. 4. yararlı özellik, değerli özellik, önemli özellik: One of the virtues of married life is companionship. Evlilik yaşamının önemli özelliklerinden biri arkadaşlıktır. 5. güç. 6. iffet.
English - Turkish Dictionary

virtuoso

(English - Turkish Dictionary) :
çoğ. --s (vırçuwo´soz)/vir.tu.o.si (vırçuwo´si) i. virtüöz.