warm


Results for "warm"

English - Turkish Dictionary

housewarming

(English - Turkish Dictionary) :
i. yeni bir eve taşınmanın kutlanışı.
English - Turkish Dictionary

lukewarm

(English - Turkish Dictionary) :
s. 1. ılık. 2. soğuk, kayıtsız.
English - Turkish Dictionary

lukewarmness

(English - Turkish Dictionary) :
i. 1. ılıklık. 2. kayıtsızlık.
English - Turkish Dictionary

swarm

(English - Turkish Dictionary) :
i. 1. oğul, toplu haldeki arılar. 2. sürü: A swarm of people gathered around the well. Kuyunun etrafında bir sürü insan toplandı. f. 1. (arılar) oğul halinde kovandan ayrılmak. 2. akın etmek, akın halinde gitmek. 3. (with) kaynamak, çok miktarda toplanmak/birikmek, yığılmak, yığışmak: The place was swarming with cops. Orada polis kaynıyordu.
English - Turkish Dictionary

warm

(English - Turkish Dictionary) :
s. 1. ılık. 2. sıcak (hava): warm front sıcak hava kütlesi. 3. ısıtan, sıcak tutan (giysi, battaniye v.b.). 4. candan, hararetli, sıcak: a warm welcome sıcak bir karşılama. 5. yüreği sıcak, sevgi dolu; cana yakın, samimi (kimse). 6. sıcakkanlı. 7. sıcak (renk). f. 1. (up) ısıtmak, kızdırmak; ısınmak: Please warm this milk. Lütfen bu sütü ısıtın. The weather is warming up. Hava ısınıyor. 2. to/towards -e ısınmak, -e alışmak: He is warming to the work. İşe ısınıyor. 3. up (yarışmadan önce) hafif idman yapmak. 4. up (konserden/temsilden önce) son bir hazırlık yapmak. 5. up canlanmak, kızışmak, coşmak: The discussion is warming up. Tartışma canlanıyor.